Ya da fotoğraf makinamı alır, kıyafetleri olmayan evsizlerin arasına sızıp onların fotoğrafını çekeriz. | Open Subtitles | أو ربما يمكننا ان نأخذ كاميرتي ونتجول مثل الاشخاص المشردين ونقول بإلتقاط صور تذكارية من الطبيعة |
Ya da fotoğraf makinemi alır, kıyafetleri olmayan evsizlerin arasına sızıp onların fotoğrafını çekeriz. | Open Subtitles | أو ربما يمكننا ان نأخذ كاميرتي ونتجول مثل الاشخاص المشردين ونقول بإلتقاط صور تذكارية من الطبيعة |
Yine evsizlerin yoğun olduğu bir yeri kullanmış. | Open Subtitles | مجددا يتخلص من الجثة فى منطقة يرتادها المشردين |
evsizlerin gelip traş olduğu ve bağırsaklarını boşalttığı yer. | Open Subtitles | إنه المكان الذي يقصده المشردون ليحلقوا ويصبحوا سيئين.. |
Evet, çünkü hepimiz evsizlerin zaman konusunda ne kadar problem yaşadıklarını biliyoruz. | Open Subtitles | نعم لأننا كلنا نعرف كما ان المشردون لا يملكون الوقت |
Devriye ve taktik ekipleri üç bölgenin de evsizlerin toplandığı yerlerinde takviye arabalarla birlikte ihtiyatla tedbirler alıyorlar. | Open Subtitles | دوريات إضافية تجوب المناطق الثلاثة مع التركيز بشكل خاص على مناطق تجمّع المشرّدين |
Civardaki bazı dükkan sahipleri ara sokaklardaki evsizlerin fazlalığından şikayet ediyor. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ. البعض مِنْ أصحابِ الدكاكين حول يَشتكي هنا حول المشرّدين أنْ يَكُونَ أيضاً في البيت |
Evet. Yerel polis vandalların ve evsizlerin girdiğini söyledi. | Open Subtitles | نعم الشرطة المحلية تقول ان المخربين و المشردين |
Çoğunu evsizlerin barınaklarına ya da aş evlerine veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نتبرع بأغلبه لملاجئ المشردين أو لمطابخ الطعام المجاني |
Çoğunu evsizlerin barınaklarına ya da aş evlerine veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نتبرع بأغلبه لملاجئ المشردين أو لمطابخ الطعام المجاني |
Peki bu evsizlerin içinde azınlık mensupları var mı? | Open Subtitles | وهل أي من هؤلاء المشردين من الأقليات العرقية؟ |
Ben sadece evsizlerin şerefiyle oynayanları korkutmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط إخافتهم، تخويف أي شخص سلب المشردين كرامتهم |
evsizlerin yaşam biçiminden esinlenilen bir moda, bu kenti özgün yapan, serserilerden, çatlak orospulardan. | Open Subtitles | انه موضة وطريقة للحياة مستوحاة من المشردين ومدمنى المخدرات الذين يجعلون-من مدينتنا مكان مميز |
Boğalarla evsizlerin yolu pek kesişmez. | Open Subtitles | الثيران و المشردين لا يلتقون عادة |
evsizlerin nerede durduğunu ve sanatçının nerede başladığını anlayamıyorum. | Open Subtitles | نعم انا لا اقدر ان اقول اين يقف المشردون واين يبدأ الفن |
Bu, evsizlerin neden her zaman neşeli olduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | لهذا فأن المشردون يكونوا دائما سعداء |
"Bu arada, evsizlerin öldürülmesiyle alakalı bütün o söylenenler valinin güvenlik konusundaki kesintileri ve bizim katili yakalamak için her şeyi yaptığımız falan hepsi şakaymış meğerse. | Open Subtitles | بالمناسبة ، كل ما تعلّق بقتل المشرّدين " " وقطع الحاكم لبرامج الرعاية و كلامنا عن قيامنا بكل شيئ " للإمساك بالقاتل |
Fletcher, senden evsizlerin yorumlarını almanı istiyorum avukatlarla ve uzmanlarla da röportaj yap. | Open Subtitles | فلتشر) أريدك أن تجمع تعليقات المشرّدين ) وأن تُحاور بعض المُحامين والخبراء |
evsizlerin üzerine işediği bir barınakta kaldığını düşünmek beni mahveder. | Open Subtitles | وسأتعذب إذا علمتُ بأنك ستنام في الملجأ مع متشردين يتبولون عليك. |
Hayır, hayır. evsizlerin sığınağına benziyor. Bak. | Open Subtitles | لا, لا إنه يبدو مثل الملجأ للمتشردين اُنظر |
İnsanların nasıl yaşadığı ve birbirleri ile nasıl iletişim kurduklarıyla ilgili hikâyeler vardı; kente göçlerin Zambiya'daki köylere etkilerinden tutun, San Francisco sokaklarındaki evsizlerin komplike sağlık ihtiyaçlarına kadar. | TED | كانت هناك قصص حول كيف يعيش الناس ويتواصلون مع بعضهم البعض، من تأثير الهجرة للمناطق الحضارية على قرية في زامبيا لاحتياجات الرعاية الصحية المعقدة للمشردين في شوارع سان فرانسيسكو. |