Kesip geçer, ezip geçer. Oluk gibi kanı döküp gider. | Open Subtitles | سوف يقطع وقال انه سوف سحق وسيتم تشغيل الدم سميكة. |
Mutlak bir karanlık ve insanı ezip pelteye çevirecek bir yüksek basınç var. | Open Subtitles | هناك ظلام دامس، ضغط يمكنه سحق إنسان حتّى اللّب. |
Sevgili anneciğim bekliyor diye insanları ezip geçse miydim? | Open Subtitles | هل كان يتوجب عليّ أن أدوس من فوق الناس لأن أمي العزيزة سوف تتذمر؟ |
Bizimkileri nasıl bu şekilde ezip geçebildi? | Open Subtitles | كيف إستطاع دهس الرجال بتلك الطريقه ونجا من ذلك؟ |
Oraya gidip benim Henry Warren'ı ezdiğim gibi, sen de Bradley'i ezip geçmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تدخل هناك و تسحق برادلي كما سحقت أنا هنري وارن |
Diğer sümüklüböceklere ders olsun diye ezip, ipe dizdim ama pek umursamadılar. | Open Subtitles | جربت سحقهم وسلسلتهم على خط واحد كدرس للأصداف الأخرى لكنهم لا يبدون اهتماماَ |
Her şeyi ezip geçiyorlar, insanın petunyasına çarpıyorlar. | Open Subtitles | يدوس دائما الأشياء، بدس الناس في البطونية. |
Uluslararası baskının, Sovyetlerin devrimi ezip geçmesine engel olacağını umdu. | Open Subtitles | رجا أن تُوقف الضغوطات الدولية سحق السوفيت للثورة |
Beş rakibini ezip geçen Dylan, şimdi sadece Akeelah'yı yenmek zorunda. | Open Subtitles | بعد أن سحق كلّ الخمسة منافسين ديلان بقي لديه فقط اكيلا ليهزمها |
Büyük Willa Brock'nın yoluna çıkmaya kalkışan herkesi ezip geçebileceğini hatırlatan bir şeydi. | Open Subtitles | بوسعها سحق كل من يتجرأ على الوقوف بطريقها -كما حصل قبل 15 عاماً |
Kalbimi kıran, ruhumu ezip geçen, hayatımı mahveden ve tüm mutluluk şanslarımı yerle bir eden adama! | Open Subtitles | إليكم نخب الرجل الذي حطّم قلبي و سحق روحي و دمّر حياتي |
Onu ezip geçerse, ki öyle olacaktır, madencilerin tepkisi ne olur? | Open Subtitles | ،إذا سحق شقيقك وأنا أتوقع ذلك ماذا ستكون ردة فعل عمّال المنجم؟ |
Ben sadece Marshall'ı ezip geçmek istemedim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أدوس على أصابع قدمي (مارشال) وحسب |
Justin Bieber'la konuştuktan sonra serbest bırakılan bir ergen ordusu onu ezip geçti. | Open Subtitles | لقد دهس بواسطه فرار جماعي سكرتيرات فى منتصف العمر فى منتصف الليل خلال ظهور دمية "جاستين بيبر" الناطقه |
Dostum adamı ezip kıymaya çevirmiş. Peki ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | يا رفيقي ، لقد سحقت زوجها في الأرض إذاً ، بماذا تفكر ؟ |
Ama ezip, kazanmak için ayakta duran insanlar hakkında büyük şirketlere film yapıyorlar. | Open Subtitles | حول أشخاص يثورون ضد شركات كبرى .تحاول سحقهم ويفوزون |
Yok! Bütün çalışanlarını ezip geçiyor. | Open Subtitles | هو يدوس على كل من يعمل لديه |
Ben, devlet bireyleri ezip geçiyor dedim. | Open Subtitles | :ما قلته كان يمكن للحكومة أن تسحق الأفراد |
Ya onları merhamet ederek cezalandıracağız, ya da hepsini ezip geçeceğiz. | Open Subtitles | الوقت الذي يجب ان تكون به ان ترحمهم به او الذي تسحقهم به جميعا |
Ve kadınlar üzümü ezip, şarap yaptı. | Open Subtitles | و هبت النساء تدوس على العنب ليحولوه إلى نبيذ جديد |
Elmasları kudretli avucumda ezip, şampanyaya atarım. | Open Subtitles | سأسحق الألماس بقبضتي وأجعلها كالنبيذ المتلألىء |
ezip geçmeye ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث لـ"إضغط عليها"؟ |
Biz en iyinin iyisiyiz rolü almak için seni ezip geçmekten çekinmeyiz. | Open Subtitles | نحن الأفضل من الأفضل. ولا تخطئي، سوف نسحقك ونحصل على الدور بأنفسنا. |
Dün gece de Philadelphia'nın Washington'ı ezip geçtiğini izlemiştik. | Open Subtitles | لقدراينافيلادلفيا و هو يسحق واشنطن ليلة امس |
Düşmanlarının kafataslarını ezip, tozunda içiyorlar. | Open Subtitles | يسحقون جماجم أعدائهم، ليحولوها إلى ذرات كالغبار ومن ثم يشربونها |
Ben öyle koca bir aygır değilim ki, gecekondudan gecekonduya koşup, kahve çekirdeklerini ezip, arkadaşlarıma getireyim. | Open Subtitles | القصد هنا, هو أني لست حصاناً كبيراً أبيضاً يعدو من مدينة أكواخ إلى أخرى يجلب لك حبوب القهوة و يطحنها و يغليها ليقدمها لك و لأصدقائك |