Christopher'ı dişini fırçalarken izlesen iyi olur yoksa diş macununu yiyor. | Open Subtitles | لديك لمشاهدة كريستوفر فرشاة أسنانه. إلا انه فقط يأكل معجون الأسنان. |
Dişini fırçalarken şişe suyu kullanmayı unuttun. | Open Subtitles | نسيت أن تستخدم ماء معلب على فرشاة أسنانك. |
Terapinin seni delice sıktığına dair hiçbir şüphem yok, aynı benim de dişlerimi fırçalarken ve kıçımı silerken sıkıldığım gibi. | Open Subtitles | ليس لدي شك في أنك سوف تكون بالملل عديم الفائدة عن طريق العلاج، وبنفس الطريقة أنا بالملل عندما فرشاة أسناني و يمسح الحمار. |
Cinselliğe en yakın olduğum an dişlerimi fırçalarken ki an. | Open Subtitles | اقصى ما اقدر على فعله من الانشطة الجنسية هو تنظيف أسناني |
Ben fırçalarken bile içtim. | Open Subtitles | -تناولتُه أنا أثناءَ تنظيف أسناني . |
Diş fırçasını gitarla biraraya getirebilirsek ( Müzik sesleri) dişlerini fırçalarken oynayabileceğin bir oyuncağın olur. | TED | بإمكاننا دمج فرشاة الأسنان مع غيتار -- و... (ضجيج موسيقى) ستحصل على لعبة تلعب بها بينما تنظف أسنانك. |