fırınların yakınında, üst katta, altın dişlerle takma dişleri söken biri vardı. | Open Subtitles | بجوار الأفران كان هناك رجل يقوم بنزع الأسنان الذهبية من الجثث |
fırınların sökülerek yeniden yapılması, metal ve curufun temizlenmesi işinde yüksek sıcaklıklarda çalıştı. | TED | كان يعمل تحت درجات حرارة عالية، يقوم بهدم الأفران وإعادة بناءها وتنظيف ما تناثر من حديد وبقايا الصهر . |
Ve o büyük fırınların duvarın öte tarafında kalan vanaları, fırınlar dolar dolmaz kısaca test ediliyordu. | Open Subtitles | و الصمامات التي يتم اطلاقها من الأفران الواسعة و التي هي موضوعة خلف ذاك الجدار يتم اختبارها بشكل موجز حالما يتم ملأ الفرن |
fırınların arasında, bazı Yahudi esirler çalışıyorlardı. | Open Subtitles | وكان اليهود يعملون بين الافران |
fırınların inşası bittiğinde, ...içine kütükler atılıp üzerlerine petrol döküldü ve yakıldı, | Open Subtitles | وعند الانتهاء من بناء الافران... تم تلقيمها بالاخشاب وسكب الوقود على الاخشاب لتشتعل |
Büyükbaba Victor artık artık küçük... fırınların işinin zor olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول (ابولو فيكتور) أنه أصبح أصعب أن ننافس مخابز محلات البقالات |
Şehrin merkezinde, fırınların yakınında. | Open Subtitles | إنه في محور المدينة، بالقرب من الأفران |
Mendoza, bu fırınların doğru düzgün temizlenmesi görevinin bir parçası. | Open Subtitles | (مندوزا) جزء من عملك هو التأكد من هذه الأفران يتم تنظيفها بشكل صحيح |
- Aşağıda fırınların orada. | Open Subtitles | - إنه بالأسفل مع الأفران - |
Keşke fırınların civarında daha dikkatli olsan. | Open Subtitles | اتمنى أن تكوني أكثر حذراً مع الافران |
Büyükbaba Victor artık artık küçük... fırınların işinin zor olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول (ابولو فيكتور) أنه أصبح أصعب أن ننافس مخابز محلات البقالات |