"fırat" - Translation from Turkish to Arabic

• فرات
• نهر الفرات

Mahmut da Salim'le görüşmede. Fırat'la konuştum.
لقاء مع "محمود" و "سليم" تحدثت للتو مع "فرات".

Fırat, bu işte bir gariplik yok mu?
"فرات" ،هناك أمر غريب عن هذا كله ، ليس هناك؟

Fırat, iki dakika gelir misin? Seninle konuşmamız lazım.
فرات"، تعالى معي قليلاً أريد التحدث اليك.

Fırat, cemaatte durum nasıl?
"فرات" ، ما الذي يحدث مع الجماعة؟

Sadece biz ve Fırat vadisinde bir Hummer.
فقط نحن والسيارة الهمر فوق وادي نهر الفرات.

Fırat, senin aktif çalışmaların sayesinde Deccal'ın gerçek kimliğine ulaştık.
"فرات" ،شكراً لتعبك معنا... لقد كشفنا هويّة "دجّال" الحقيقية.

Fırat, aklını mı kaçırdın?
فرات ، هل فقدت عقلك؟

Fırat, ben sana kaç kere söyledim, bu adamın bir günahı yok? Bu adam suçsuz dedim.
"فرات" ، كم مرة قلت لك انه بريء؟

Fırat. Babasının katiline Türkiye'de ulaşamayınca adamı suçlu gösterip aradığımız Deccal'i kullandı.
لقد كان "فرات"، فبعد أن فقد الأمل في تعقّب قاتل أبيه على الأراضي التركيّة...

"Suwar bizimdir. Yakında kelleler Fırat'ta yüzecek."
(سوار) ملكنا، قريبًا ستدحرج الرؤس حتي نهر الـ(فرات)

Fırat Baran. Acar Aydın.
"فرات باران"، "أكار آيدن"

Alo, Fırat oğlum..
مرحبا، "فرات" ، بنيّ.

Ne demek oluyor bu, Fırat? Interpol'ü aratıyoruz.
ماذا يعني ذلك ،"فرات"؟

Moralini bozma be, Fırat amirim.
لا تدعه ذلك يحبطك ،"فرات".

Müdürüm, Fırat hepimize, tüm teşkilata yalan söylemiş.
"فرات" كذب علينا جميعاً.

Allah onlardan razı olsun. Bu Acar. Bu da bizim hemşerimiz Fırat...
هذا "أكار" وهذا "فرات" وهو أيض من...

Fırat.
"فرات".

Barsine, ben öldükten sonra cesedim götürülüp, Fırat Irmağı'na atılsın gözden kaybolsun böylece insanlar sonsuza dek, benim tanrılardan gelip yine tanrılara döndüğüme inanacaklar.
-بارسين بعدما اموت -القوا بجسدى فى نهر الفرات -حتى يختفى

Hesaplamalarımıza göre mevcut hızları ile 72 saat içinde Fırat'a ulaşmalarını bekliyoruz.
ووفق حساباتنا ومعدل تقدمهم نتوقع أن يصلوا إلى نهر (الفرات) خلال 72 ساعة