"fırlatmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • رمي
        
    • برمي
        
    • لإطلاق
        
    • قذف
        
    • للرمي
        
    • لرمي
        
    • إلقائه
        
    Pekala çocuklar öncelikle abilere birşeyler fırlatmak size hayatta. bir şey kazandırmaz. Open Subtitles رمي الأشياء على رؤوس البالغيـن ليست الطريقة هذا لن يفيدك في الحيـاة
    Bir sürü tamir takımı var. Cıvata falan fırlatmak ister misin? Open Subtitles مجموعه من الادوات المعدنية هل تردين رمي المفتاح عليه ؟
    Belki de bir parçam hala o pencereye bir tuğla fırlatmak istiyordur. Open Subtitles ربّما جُزء منّي ما يزال يرغب في رمي الطوب من خلال تلك النافذة.
    Sizi ikide bir yere fırlatmak benim için zevkti. Open Subtitles لقد استمتعت برمي لكى مرارا وتكرارا على الأرض.
    İkinci mekiği fırlatmak için çok beklediler. Open Subtitles لقد إنتظروا أكثر من اللازم لإطلاق المكوك الثانى
    Bacakları bükmek ve uzun mesafe hareketi için fırlatmak istiyoruz. TED حيث سوف نقوم بطوي الأقدام .. ومن ثم قذف الرجل الآلي إلى مدى بعيد
    fırlatmak için hazır olduğunda benimle burada buluş. Open Subtitles حسنا , قابلني هنا عندما تكون مستعدا للرمي
    Birini kaldırarak çatıdan fırlatmak fazlaca üst vücut kuvveti gerektirir. Open Subtitles يجب أن تأخذ الكثير من القوة لرفع الأجزاء العلوية من الجسم لرمي رجل من على السطح
    - ...onu en derin sulara fırlatmak. Open Subtitles عن طريق إلقائه في المياه العميقة.
    - Meg, ineklere su balonu fırlatmak ister misin? Open Subtitles مهلا، ميغ ،تريدين رمي بعض بالونات المياه على المهووسين ؟
    Yemin ediyorum, telefonumu şu çatıya fırlatmak istiyorum. Open Subtitles أقسم بالله أني أريد رمي هاتفي من هذا السطح اللعين.
    - Tek yaptığı şapkasını fırlatmak ve bize çanta paslaştırmak. Open Subtitles كل ما قام به هو رمي قبعته و جعلنا نمرر الحقائب
    Ayrıca eğer olur da konuşmak, sarhoş olmak ya da çatıdan bir şeyler fırlatmak falan istersen... Open Subtitles واذا اردتي الحديث او الشرب او رمي الاشياء من السطح
    Kanamalı bir hastayı ne olacağını görmek için aceminin önüne fırlatmak mı? Open Subtitles رمي مريض دامي على تلميذ مبتدئ ورؤية ما الذي سيحدث ؟
    Bir şeyleri fırlatmak mı istiyorsun, yoksa... hüngür hüngür ağlamak mı? Open Subtitles أتشعرين برغبة في رمي الأشياء أو الإجهاش بالبكاء؟
    - Tabi. Ama bunu fırlatmak, bilmiyorum. Open Subtitles لكن رمي هذا بعيدا، وأنا لا أعرف.
    Hatırlatıyorum, buz fırlatmak yok, yağ ile oynamak yok. Open Subtitles الآن تذكر لا تقومو برمي المثلجات ولاتلعبو بالزبد
    Bu dergiyi odanın karşısına fırlatmak istiyorum. Open Subtitles لدي الرغبة فقط برمي المجلة في الجانب الاخر من الغرفة.
    Uzay gemisini fırlatmak için nükleer enerji teknolojisine ihtiyacı vardı. Open Subtitles ودعا للطاقة النووية التكنولوجيا ليتم استخدامها لإطلاق سفينة الفضاء.
    Uydu, hipersonik hızlarda bir planör fırlatmak üzere tasarlandı. Open Subtitles إن القمر الإصطناعي مُصمم لإطلاق طائرة بسرعات فائقة
    Hayatım boyunca sık sık ona süt şişesi fırlatmak istemişimdir. Open Subtitles كثير من الوقت أحسّ قذف قنينة الحليب عليها، نفسى
    - fırlatmak için bir bıçak bul bana. Open Subtitles -جد لي خنجر للرمي -خنجر للرمي؟
    - Köpek sahipleri tenis toplarını fırlatmak için kullanırlar bu sayede köpekler onu kovalayabilir. Open Subtitles يستعملها أصحاب الكلاب لرمي كرات التنس كي تطاردها كلابهم
    Ama arabaya bindiğimde ilk işim camdan dışarı fırlatmak olur. Open Subtitles ثم أدخل للسيارة وأول شييءسأقومبه ... هو إلقائه من النافذة ... .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more