"fırsatçı" - Translation from Turkish to Arabic

    • إنتهازي
        
    • انتهازية
        
    • انتهازي
        
    • للفرص
        
    • الانتهازية
        
    • الإنتهازية
        
    • الانتهازي
        
    • بالإنتهازيين
        
    • تّخشى
        
    Bu ve rastgele insanları öldürmesi... bize fırsatçı biri olduğunu söylüyor. Open Subtitles هذا الأمر إضافة إلى نيته قتل الناس عشوائياً يخبرنا أنه معتدي إنتهازي
    Dün geceye kadar, seni yolsuz bir fırsatçı olarak görüyordum ama Tanrı beni hep şaşırtıyor. Open Subtitles منذ ليلة أمس علمتُ أنّكِ شخص إنتهازي ولكن الله يفاجئني دائماً
    Senin görevinin dünyayı kurtarmak olduğunu biliyorum ve biraz fırsatçı gözükebilirim, ama bilirsin, hırsızdan bir şey çalmak tam olarak hırsızlık değildir. Open Subtitles أنا أقدر مهمتك بإنقاذ العالم ومن المحتمل بأن أكون انتهازية. لكن, أتعلم بأن السرقة من سارق ليست سرقة.
    Fakat her yıl tek derdi kolayca "A" almak olan fırsatçı biri çıkar. Open Subtitles لكن كل سنة يكون هناك شخص انتهازي ومغرور والمتواجدون هنا فقط من اجل الحصول على أ
    Cady bir fırsatçı. Open Subtitles كادي نهاز للفرص فلو علم أنك ستختفى ليومين متتابعين
    fırsatçı biri olmanın yanlış bir tarafı yok. Hatta, hayran kaldığım bir özelliktir. Open Subtitles لا عيب في الانتهازية إنها سمة أعبدها حتى
    fırsatçı bir ara bulucu tarafından oluşturulmuş bir buluş. Open Subtitles هذه الفكرة من بنات أفكار شخص إنتهازي رائع
    Bunu bir davet olarak algılayan fırsatçı bir askerle içilen bir bardak şarabın körüklediği adi bir ihtiras değil. Open Subtitles ليس نزوة رخيصة تم إنجازها بكأسٍ من الخمر مع جندي إنتهازي ! و الذي قام بأخذ ما هو معروض
    Kraliçe, sağladığın kazançtan sonra, aslında onun arkadaşı olmadığını, bir fırsatçı olduğunu öğrenecek. Open Subtitles الملكة ستعلم .أنكفيالحقيقةلست صديقها. لكنك إنتهازي. .
    Bana avukat gerek, fırsatçı biri değil. Open Subtitles أنا أحتاج إلى محامي وليس إنتهازي
    Ruhun şad olsun Harry McKenna olağandışı iş bitirici fırsatçı, kadın tüccarı, hırsız, kundakçı. Open Subtitles المجد للأب، "هاري مكينا". متملّص مميز من القانون... إنتهازي...
    Bence alt tarafı sıradan bir fırsatçı. Open Subtitles يبدو لي وكأنه إنتهازي وطيئ
    Amerikan topraklarında çalışan Mossad'lı bir fırsatçı. Open Subtitles عميلة موساد انتهازية تعمل على أرض أمريكية.
    fırsatçı olmasaydım 13 sene çifte ajanlığı sürdüremezdim. Open Subtitles لم أكن أستطع العمل كعميلة مزدوجة لـ 13 سنة دون أن أكون انتهازية
    Burası çok güzel bir adadır, ama fırsatçı ve güvenilmez partiler ile herkes kendini daha iyi duruma getirmeye çalışıyor. Open Subtitles انها جزيرة رائعة ولكن مع نزعة انتهازية وحفلات مريبة الجميع يحاول صنع
    Sana iki dakikada acıklı bir hikaye anlatan fırsatçı, eski bir mahkumum ve sen bana büyük planımın daha üçüncü adımında 1 milyon dolar önerdin. Open Subtitles أنا انتهازي ومجرم سابق والذي حكى لك قصة حزينة بدقيقتين كالخطوة الثالثة في خطتي الكبيرة
    fırsatçı bir stajyer para sızdırmaya çalışıyordu. Open Subtitles كان متدرب انتهازي يحاول الحصول على مبلغ مالي.
    O adam bir terörist değil, sadece fırsatçı biri ve yozlaşmış bir piyon. Open Subtitles ذلك الرجل ليس إرهابيا إنه انتهازي وبيدق فاسد ليس إلا
    Dürüst olmak gerekirse onu biraz fırsatçı olarak görürdüm ama böyle bir makineyle ve sahip olduğu kısıtlarla yaptıkları gerçekten insanı düşündürüyor. Open Subtitles لقد كنت أعتقد دوما أنه صائد للفرص ولكن رؤية هذه الآلة مع الإمكانيات المحدودة وقتها تجعلك تفكر كثيرا
    Bak, fırsatçı biri olabilirim... Open Subtitles أسمع ، من الممكن أن أكون مُستغل للفرص
    Vay vay vay... fırsatçı şey seni! Sana bir şey soracağım: Open Subtitles لستِ الانتهازية الوحيّدة دعيني أسألكِ شيئاً
    Ona feminist liberal bir ikondan fırsatçı gizli bir muhafazakara soğuk ve hırslı birinden sıcakkanlı, çekici ve haksız yere suçlanmış birine kadar her şey söylendi. Open Subtitles لقد لقبت بكل شيء , بدايةً من الرمز المتحرر النسائي إلى المتحفظة المنغلقة الإنتهازية صلبة وطموحة
    Sadece fırsatçı enfeksiyon, altta yatan neden değil. Open Subtitles مصابة فقط بالخمج الانتهازي لا بالمرض الحقيقي
    Hoş, siz kendinize anarşist yerine fırsatçı demeyi seviyorsunuz ama. Open Subtitles الأشخاص أمثالك يحبون تسمية أنفسهم بالإنتهازيين بدلاً من الفوضويون
    "Yetkililer iki yıl ortadan kaybolan Zobrist'in fırsatçı bir virüs yaratmış olabileceğinden endişeleniyor." Open Subtitles سنتين بعد اختفائه. و بعض السلطات تّخشى (زوبرست). قد قمنا بتصميم مرض فيروسي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more