"fırsat bu" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه فرصة
        
    • هذه الفرصة
        
    • إنها فرصة
        
    • هذه فرصتنا
        
    • هذة فرصة
        
    Bu filmin gösterildiği sinemayı, oturma odasını ya da uçağı terk etmeniz için eşsiz bir fırsat bu. Open Subtitles ,هذه فرصة رائعة للخروج من السينما غرفة معيشة أو طائرة يتم عرض هذا الفيلم فيها
    Bu filmin gösterildiği sinemayı, oturma odasını ya da uçağı terk etmeniz için eşsiz bir fırsat bu. Open Subtitles هذه فرصة ملائمة إن كنت ستغادر المسرح أو المكان الذى يعرض به الفيلم
    Ben de ona çok iyi olduğunu söyledim. Hayatta karşına bir kere çıkacak bir fırsat bu. Open Subtitles وأخبرتها أنّه لا بأس به هذه فرصة لمرّة واحدة في العمر
    Şansımız azalıyor elimizdeki tek fırsat bu. Open Subtitles إن نافذتنا تغلق ليس لدينا سوى هذه الفرصة
    Bu ulusun kültür tarihini yeniden yazmamız için bir fırsat bu. Open Subtitles مثيراً للاهتمام؟ إنها فرصة لنا لنعيد كتابة التاريخ الثقافي لهذه البلاد
    Yayılacak söylentileri durdurmak için bir fırsat bu. Open Subtitles هذه فرصتنا للسيطرة على زمام الامور
    Bunu değiştirmek için mükemmel bir fırsat bu bence. Open Subtitles أعتقد أن هذة فرصة مثالية لتغيير ذلك
    Ama hayatım boyunca parti yapmam için tek fırsat bu. Open Subtitles لكن هذه فرصة لا تتكرر لي الا مرة في العمر حتى اقوم بعمل حفلة
    Hayır, sinirini yapıcı olarak yansıtmayı öğrenebilmen için iyi bir fırsat bu, tamam mı? Open Subtitles كلا, هذه فرصة مناسبة لك لتتعلم كيفية التعبير عن غضبك بشكل مثمر, حسناً؟
    Ayrıca, sizin, benim dışımda arkadaşlığınız olması için bir fırsat bu. Open Subtitles بالإضافة، هذه فرصة لكما يا رفاق لتكون بينكم صداقة خاصة بكم خارجة عني
    Tepetaklakların kökünü kazımak için bulunmaz bir fırsat bu! Open Subtitles هذه فرصة مثالية لاجد البقية من هؤلاء الآثمين
    Yaşayan bir efsanenin ağzına sıçtığını görmesi için bir fırsat bu. Open Subtitles هذه فرصة له لأن يراك تنتصر على اسطورته الحية
    Saçma sapan bu seçimleri iptal etmen için bir fırsat bu. Open Subtitles هذه فرصة لك, لكي تلغي هذه الإنتخابات السخيفة
    Yönetimin bu işten paçayı sıyırmasına izin verme. Açıkça konuşmak için bir fırsat bu. Open Subtitles لا تدع الإدارة تُورطك، هذه فرصة لتبوح بما لديك
    Büyü yaparak çamaşır yıkadığım söylentisini defetmek için de iyi bir fırsat bu. Open Subtitles هذه فرصة جيدة لأنهاء تلكَ... الشائعة حول أنني أستعمل السحر فى غسل الملابس.
    Şimdiye kadar eline geçen en iyi fırsat bu. Open Subtitles هذه فرصة مرة واحدة بالعمر لا تضييعها
    Önüne çıkan harika bir fırsat bu, onunla gurur duymalısın. Open Subtitles هذه فرصة مدهشة يجب أن تكون فخور بها
    Eninde sonunda mahvedeceği büyük bir fırsat bu. Open Subtitles إنها هذه الفرصة الكبيرة وهو على وشك أن يفسدها
    fırsat bu fırsat seninle dövüşmek istiyorum, Shira. Open Subtitles أريد فقط أن أستغلّ هذه الفرصة لقتالك يا شيرا
    Yeteneklerini yeni keşfetmiş biriyle nasıl ilgileneceğini öğrenmen için bir fırsat bu. Open Subtitles إنها فرصة كي تتعلمي كيفية التعامل مع شخص ظهرت له قدرات جديدة
    Şehre dönmemiz için fırsat bu fırsat. Open Subtitles هذه فرصتنا للعودة سريعًا إلى المدينة.
    Bunu değiştirmek için mükemmel bir fırsat bu bence. Open Subtitles أعتقد أن هذة فرصة مثالية لتغيير ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more