Ülkemiz, her zaman olduğu gibi bugün de, bireysel özgürlükler kalesi ve sınırsız fırsatlar ülkesi olmaya devam etmeli. | Open Subtitles | يجب أن تظل دولتنا كما كانت دائماً قلعة المبادرة الفردية أرض الفرص غير المحدودة للجميع |
Burası fırsatlar ülkesi beyler. | Open Subtitles | أيها السادة هذه أرض الفرص الفرصة أن تسلموا أنفسكم |
Burası fırsatlar ülkesi. | Open Subtitles | إنها أرض الفرص السانحة، لو عمل المرء بإخلاص و جدّ، |
Minik Bayan Springfield olarak, fırsatlar ülkesi Amerika`ya hoşgeldiniz demekten memnuniyet duyarım. | Open Subtitles | بصفتي ملكة جمال سبرنغفيلد فمن واجبي أن أرحب بكم في امريكا ، بلاد الفرص |
Burası fırsatlar ülkesi, değil mi? | Open Subtitles | هذه هى ارض الفرص .. صحيح؟ |
Her zaman Amerika'nın fırsatlar ülkesi olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لطالما ردّدوا لنا بأن أمريكا أرض الفرص |
Amerika. fırsatlar ülkesi. | Open Subtitles | أمريكا، أرض الفرص العظيمة |
"fırsatlar ülkesi"ne kadeh kaldıralım. | Open Subtitles | فى نخب أرض الفرص |
Vergileri düşük, fırsatlar ülkesi. | Open Subtitles | تكساس المنخفضة ، أرض الفرص |
fırsatlar ülkesi. | Open Subtitles | إنّها أرض الفرص. |
O yüzden, miniklerim, burası bir fırsatlar ülkesi! | Open Subtitles | وهكذا، أيتها الدمى، إنها أرض الفرص! |
- Güzel. fırsatlar ülkesi. | Open Subtitles | - رائعة، أرض الفرص |
Burası fırsatlar ülkesi Amerika. | Open Subtitles | *هذه *أمريكا. أرض الفرص. |
Güvercinimle fırsatlar ülkesi Beverly Hills'e gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب ويمامتي حيت بلاد الفرص "بيفيرلي هيلز" |
Orası zenciler için fırsatlar ülkesi. | Open Subtitles | ذلك البلد هو بلاد الفرص بالنسبة للزنوج |
Burası hâlâ fırsatlar ülkesi. | Open Subtitles | هذه لا تزال ارض الفرص |