Sen ne tür bir subaysın? fırtınayla yüzleş, ve gemini kıyıya götür. | Open Subtitles | واجـــه العاصفة واصل بسفينتك إلى بـر الأمان. |
Sinaptik yarık, fırtınayla yeryüzü arasındaki gök gibi, alıcı bölgedir. | Open Subtitles | و الشق بين الاشتباكات العصبية هو السماء بين.. العاصفة و الأرض التي تتلقى الضربات |
fırtınayla senin için ve "Bir şey söyle" için boğuştum. | Open Subtitles | لقد تحديت العاصفة لأجلك و لأجل مشاهدة الفيلم |
İkinci halka şehvet suçluları içindir, şiddetli bir fırtınayla savrulurlar. | Open Subtitles | الدائرة الثانية لإولائك المذنبون بالشهوة الذين طاروا وسط عاصفة عنيفة |
Bu ay garip bir fırtınayla başlayan üçüncü soygun. | Open Subtitles | ثالث سرقة فى شهر تتورط بها عاصفة لعينة. |
Yetkililer bana bu fırtınayla ilgili gelişmeler hakkında pek bilgi sahibi olmadıklarını söylüyor. | Open Subtitles | هل يمكنك إخبار مكتبي عن أي إجراءات مرتبطة بالعاصفة تتخذونها في الحواجز ؟ |
Eğer sizi fırtınayla vursaydım, hepiniz kalırdınız. | Open Subtitles | إذا كنت قد اخترت أن تصدموا بعاصفة في تلك اللحظة، كلكم سوف تفشلون. من الأفضل أن تجعلي طاقمكِ في طابور ، يا قبطان. |
İki fırtınayla uyumaya benziyor. | Open Subtitles | -إنه مثل النوم بين (إعصارين ) |
fırtınayla ilgili araştırma yaptı ve gelip anlattı, değil mi? | Open Subtitles | انحراف العاصفة يندمج مع المد العالي والحواجز لن تصمد , أليس كذلك ؟ |
Eğer fırtınayla ilgili bir tuhaflık yoksa kurbanlarla ilgili bir tuhaflık olmalı. | Open Subtitles | ،حسناً، إن كان هناك أمرٌ غير عادي لهذهِ العاصفة لابدّ أن يكن هنالك أمرٌ غير عادي بالنسبة للضحايا |
Duyduğun fırtınayla onları canlı canlı gömüyor. | Open Subtitles | إن العاصفة التى تسمعها تقوم بدفنهم أحياء |
Buz tepesinin üstünden gelen fırtınayla birlikte penguenleri çekiyorum. | Open Subtitles | إنّي أصور البطاريق لا غير وسط رياح العاصفة العاتية هذه |
Buna yaşını da eklersek hatırlanan bir anı için kusursuz bir fırtınayla karşılaşırız. | Open Subtitles | ذلك بالإضافة لعمرها انها العاصفة المثالية لذكرى يتم استرجاعها |
Büyük fırtınayla birlikte hayatının tırmanışı başlıyor. | Open Subtitles | العاصفة المثقلة تلميحٌ لأهم تسلقٍ في حياة هذا الضفدع |
Duyduğun fırtınayla onları canlı canlı gömüyor. | Open Subtitles | إن العاصفة التى تسمعها تقوم بدفنهم أحياء |
Nathan Herrero'yu incelemeye başladım, esmer fırtınayla ilgilendim. | Open Subtitles | بدأت أتتبع خلف نيثن هيريرو حصلت على عاصفة رعدية داكنة |
Birisi ilk adımı atmalı, sonu ister fırtınayla ister düğünle bitsin. | Open Subtitles | شخص ما يَجِبُ أَنْ يُؤدّي الحركةَ الأولى، سواء وجدُ عاصفة أَو زفاف |
Birisi ilk adımı atmalı, sonu ister fırtınayla ister düğünle bitsin. | Open Subtitles | شخص ما يَجِبُ أَنْ يُؤدّي الحركةَ الأولى، سواء وجدُ عاصفة أَو زفاف |
Bu ay garip bir fırtınayla başlayan üçüncü soygun. | Open Subtitles | انها ثالث عملية سطو هذا الشهر تسبقها عاصفة |
fırtınayla gelmeler, ruhları toplamaları, şimşege binmeleri falan... | Open Subtitles | كيف يأتون بالعاصفة ، ويجمعون الارواح ويركبون الانوار |
Ama en parlak günler bile görünmez bir fırtınayla kararabilir. | Open Subtitles | ولكن حتى اسـطـع الايام يمكن ان تظلم بعاصفة لا يمكن رؤيتها . |
İki fırtınayla uyumaya benziyor. | Open Subtitles | -إنه مثل النوم بين (إعصارين ) |