Adını fısıldamaya cesaret edenler kendi dillerinden bile korkarlar. | Open Subtitles | من كان يجرؤا على الهمس بإسمهُ يشعر بالخوف بحركة لسانه |
Bir süre sonra, o duvarlar adama fısıldamaya başlıyor asla oradan çıkamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | بعد فترة ، هذه الحوائط تبدأ في الهمس لكِ تخبرك بأنكِ لن تخرجي من هُنا على الإطلاق |
Özellikle o küçük kız fısıldamaya başladığında. | Open Subtitles | و خصوصاً حين تبدأ تلك الفتاة الصغيرة في الهمس. |
Bu arada, kendi kendine fısıldamaya devam edersen, Noel Baba sana hediye getirmeyecek. | Open Subtitles | اذا استمريت بالهمس لنفس سانتا لن يجلب لك أية هدايا |
Ama sonra ay bana bir sürü dehşet verici şeyler fısıldamaya başladı. | Open Subtitles | لكن ثم بدأ القمر بالهمس لي... كل أنواع الأشياء المخيفة |
Tam o sıralarda, biri ortaya çıkıp omzumun üstünden bakarak bir kemanın ince ve keskin sesi gibi kulağıma fısıldamaya başlamıştı. | Open Subtitles | و عندئذ بدا شخص يهمس من وراء كتفي صوت رفيع واضح كصوت الكمان |
Şeytan kulağına fısıldamaya başlarsa başka seçeneğim olmayabilir. | Open Subtitles | على الشيطان أن يهمس في أذنيه و عندها لن يكون لدي خيار |
İleriki yıllarda, nerede olursanız olun, sizin adınızı fısıldamaya devam edecekler; | Open Subtitles | أيّاً ما كُنتي، فى السنوات المُقبِلة، سيظلّون يهمسون بإسمك: |
fısıldamaya devam ettiler. | Open Subtitles | كانوا يهمسون |
Şimdi sıra gerçek ata fısıldamaya geldi. | Open Subtitles | والآن إلى الهمس الحقيقي في أذن الحصان |
Sen yapmazsan, bir başkası onun kulağına fısıldamaya başlayacak. | Open Subtitles | اذا لم يكن شخص اخر بدا في الهمس في اذنه |
Bu tür bir tepki sonuçta durmadan gördüğümüz türden bir tepki oldu: İnsanlar yerde kriz geçiren mağduru rahatlatmaya çalışıyor, kulağına bir şeyler fısıldamaya veya bir şekilde yardım etmeye çalışıyor, yapamasalar da. | TED | وانتهى الأمر بهذا النوع من ردود الفعل الذي رأيناه مرارًا وتكرارا. يجثوا البعض على الأرض محاولين التخفيف ألام النوبة على الضحية، ومحاولين الهمس بشيئ ما في أذنه أو بطريقة أخرى تقديم المساعدة، على الرغم من عدم تمكنهم من ذلك. |
O kelimeyi fısıldamaya cüret edersiniz: | Open Subtitles | تتجاسرين على الهمس بالكلمة |
Ne b.k yemeye herkes fısıldamaya başladı? | Open Subtitles | لماذا يهمس الجميع فجأةً ؟ |
Büyülü kokteyl kulağına fısıldamaya başladı bile. | Open Subtitles | العصفور يهمس في أذنك |