"fısıldayacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • يهمس
        
    • ستهمس
        
    Yirmi bine, iki kere öne eğilip kulağına birşey fısıldayacak. Open Subtitles مقابل 20, سوف يضاعف ينحني للأمام و يهمس بشيء في أذنك
    Sy bile Ben'i satmaya çalıştığını ona fısıldayacak ve sen de sırra kadem basacaksın. Open Subtitles حتى ساي يهمس لـ بين بأنك تحاول التخلص منه, و انت سوف تختفي.
    buraya gelir, konuşurlar belki kulaklarına fısıldayacak birileri vardır. Open Subtitles إنهم يأتون إلى هُنا يتحدثون عن ذلك حسناً ، رُبما لديهم شخص ما يهمس فى آذانهم
    Daha sonra, Başkan'ın adamlarından biri podyuma çıkacak ve Başkan'ın kulağına kurtarma olmadığını ve anlaşmadaki imzasının, rehinelerin ölüm fermanı olacağını fısıldayacak. Open Subtitles و ساعتها سيقوم واحد من مساعدى الرئيس بالصعود على المنصة و يهمس فى أذنه قائلاً أنّه لن يكون هناك أيّ إنقاذ .. و أنّ توقيعه على الإتفاقية
    Ben fısıldayınca sen de fısıldayacak mısın diye görmek için. Open Subtitles أردت معرفة إذا كنت ستهمس لأنّني همست
    Sarılıp bağrına basabileceğin birisi, sıkıcı bir partide kulağına birşeyler fısıldayacak birisi, Open Subtitles كخطأ شخص وبينما تثني عليه وشخص يهمس بأنها حفلة مملة .....
    Andy Griffith birşey fısıldayacak, suçu kabul edeceğiz, güzel ve kolay. Open Subtitles أبي, سوف تدخل بالداخل (أندي غريفيث) سوف يهمس لك بشيء سوف نعترف بالذنب بكل هدوء و بساطه
    "Aferin, Neville," diye fısıldayacak. Open Subtitles "ستهمس : أحسنت عملاً "نيفيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more