"fıskiyeler" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرشاشات
        
    • المرشات
        
    • النوافير
        
    • الرشاش
        
    • نوافير
        
    41 numaralı ekip, ben merkez. Saint Paul kilisesinde yangın alarmı ve fıskiyeler çalıştı. Open Subtitles الإطفائية 41 تم تفعيل الإنذار في ريدنيك بسبب الرشاشات في الكنيسة
    ama laboratuvarda mendilleri test ederken fıskiyeler de açılmış. Open Subtitles لكن الإنذار أطلق الرشاشات في المخبر بينما كنا نفحص كلا المنديلين
    Saat 8:00'de,fıskiyeler çalıştı Open Subtitles في الساعة 8: 00، بدأت الرشاشات على
    Dert etme, fıskiyeler birazdan başlar, o zaman kalkar. Open Subtitles حسناً لا تقلقلي المرشات سوف تعمل قريباً وسوف تجعله يذهب
    fıskiyeler zaman ayarlı. Cesedin altındaki çimenler ıslak ama giysiler kuru. Open Subtitles من خلال مؤقت المرشات ورطوبة العشب تحت جسدها وجفاف ملابسها.
    Hiçbir fikrim yok, ama fıskiyeler harika. Ve güvenlik, tavşan kadar çabuk. Open Subtitles لا أعلم، لكن النوافير جميلة والأمن، سريع كالأرانب
    İkincide fıskiyeler gene çalışmıyor. Open Subtitles نظام الرشاش رقم اثنين تعطل مرة أخرى
    Sosyal sorumluluk sahibi bir azınlık şirketi ve şekil şekil fıskiyeler yapıyorlar: evler, viktoryan yapılar, ortaçağ yapıları, hatta kaleler bile.. Open Subtitles إنه شركة مدارة من قبل الأقلية إنه يصنعون نوافير على شكل منازل وأشكال مختلفة حتى القلاع
    Ve sabah fıskiyeler açıldığında... Open Subtitles ..وعندما تعمل الرشاشات بالصباح
    - Şimdi de fıskiyeler çalışıyor. Open Subtitles -والآن ها هي الرشاشات .
    - fıskiyeler. Open Subtitles - الرشاشات.
    Bu parkta ki fıskiyeler saat 3:00'te açılıyorlar. Open Subtitles 220)}المرشات في هذا المنتزه تشتغل على الثالثة فجرا
    Otobüsçüye rüşvet vermeye yetecek kadar içinden bozuk paralar çaldığımız o güzel fıskiyeler. Open Subtitles كل تلك النوافير الجميلة التي سرقنا منها النقود حتى حصلنا على ما يكفي لرشي سائق الحافلة.
    Diğer kumlar, bu mikro meteoritler geldiğinde, buharlaşırlar, ve bu fıskiyeleri oluştururlar. Bu mikroskobik fıskiyeler, yukarıya giden-- "havaya giden" diyecektim, ama hiç hava yok bir şekilde yukarıya gider ve hemen bu çok küçük cam boncuklar oluşur ve katılaşırlar ve zamanla Ay'ın yüzeyine tekrar düşerler çok güzel renkli cam küreleri var. TED رمال أخرى، عندما تأتي هذه النيازك الدقيقة ، تتبخر وتنشئ هذه النوافير، هذه النوافير المجهرية التي ترتفع إلى - كنت سأقول أعلى في الهواء، ولكن لا وجود لهواء هناك - يرتفع نوعا ما إلى أعلى، وهذه حبات زجاجية مجهرية يتم تشكيلها على الفور، و تتصلب، وبمجرد سقوطها مجددا على سطح القمر، ولديها هذه الكريوات الزجاجية الملونة الجميلة.
    fıskiyeler patlamadan hemen sonra yangını söndürdü. Open Subtitles الرشاش أخمد النار مباشرة بعد الإنفجار.
    fıskiyeler. Open Subtitles الرشاش , آسفة
    Her yerde heykeller, su fışkırtan fıskiyeler, çeşmeler olacak. Open Subtitles التماثيل في كل مكان ، نوافير ، تنفث الماء
    Binalara benzeyen fıskiyeler. Open Subtitles نوافير على شكل منازل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more