Sacramento Çete Birimiyle konuşurum bakalım faal olan hangisi. | Open Subtitles | سأتحدث إلى الشرطة، قسم العصابات وأعرف أيّ العصابات نشطة |
3 milyar yıl önce faal volkanları vardı. | Open Subtitles | قبل ثلاثة بلايين عام، كانت به براكين نشطة |
O faal. Farklı olduğunu söyleyemezsiniz. | TED | انها نشطة, لا يُمكنك ايجاد الفرق حقاً |
Küçük bir uydu olmasına rağmen, Güneş Sistemi'nin volkanik olarak en faal kütlesi. | Open Subtitles | أكثر جسم نشط بركانياً في النظام الشمسي وهو مُجـرد قمـر صغـير |
İkinizden biri faal bir seri katil hakkındaki bu kadar hassas bir bilginin internet sitelerine düştüğünü belediye başkanına açıklamamda yardımcı olabilir mi acaba? | Open Subtitles | هلاّ ساعدني أحدكما بتوضيح هذا للعمدة كيف أنّ معلومات سريّة بشأن قاتل متسلسل نشط انتهى بها المطاف على موقع بالإنترنت ؟ |
Şu an vilayetin sadece dört aracında izleme cihazı faal halde. Sizinki ile beş edecek. | Open Subtitles | حالياً هناك فقط أربعة أجهزة تتبع فاعلة على مركبات المقاطعة |
Ülkemizde bugün için tahmini 97 faal seri katil var. | Open Subtitles | يوجد 97 قاتلاً متسلسلاً ناشطاً في البلاد |
Hayır, bu faal, orta yaşlı insanlar için rahat bir spor kıyafet. | Open Subtitles | لا، هذا لباسٌ رياضيٌّ مريحٌ للكبار النشيطين. |
Bildiğiniz gibi Başkanın organize suça karşı savaş ilanıyla birlikte Busan Savcılığı 34 faal çeteyi çökertmek için cuma günü gece yarısından itibaren Busan bölgesinde 550 polisle operasyona başlayacak. | Open Subtitles | كما سمعتم أن الرئيس اعلن الحرب على المنظمات الاجرامية والشرطة ستداهم 34 مقر لعصابة نشطة في المدينة وعدد 550 شرطي بدءا من ليلة الجمعة |
Çoğunuzun hatırlayacağı gibi, Kızıl Tugaylar, 1960'lardan, 80'lerin ortasına kadar İtalya'da çok faal olan bir Marksist terör örgütüydü. | TED | الآن , كما يمكن أن يتذكر الكثير منكم , جماعة الألوية الحمراء كانت إرهابية , منظمة ماركسية حيث كانت نشطة جداً في إيطاليا منذ الستينات و حتي منتصف الثمانينات . |
Cinsel açıdan faal olduğunu bile bilmiyordum! | Open Subtitles | لم اعرف حتى انكى نشطة جنسيا |
Üçüncü asansör halen faal durumda. | Open Subtitles | ثلاثة مصاعد ما تزال نشطة |
Bunu nerede buldunuz? faal bir cinayet soruşturması mahallinde bulundu. | Open Subtitles | -وجدت أثناء التقصي عن جريمة قتل نشطة |
Düşünüyorumda mühürlerinin kırılmış olup da faal hale... Savunma mekanizması... | Open Subtitles | -لابد وأنهم حطموا الختم الذي على الباب وهذا نشط .. |
Bu da faal durumda bir seri katilimiz olduğu anlamına gelebilir. | Open Subtitles | مما يشير لنا ان القاتل المتسلسل لازال نشط |
İlk işinde faal olarak banka soyan bir patlakla uğraşmayı istemezsin evlat. | Open Subtitles | لص بنوك نشط ليس النوع المناسب من الاختراقات التي تود البدء بها يا فتى |
faal hayal gücün ve biraz kazımayla neler bulacağına sen bile şaşırırsın. | Open Subtitles | ستتفاجأ مما ستجده بخيال نشط وكشطٍ صغير. |
Çok faal bir hayal gücüne sahiptir. | Open Subtitles | لبوبي خيال نشط. |
Aslında, kardinaller meclisi hala faal. | Open Subtitles | في الواقع، الخلوة الانتخابية ما زالت فاعلة من الناحية التقنية. |
FBI halen ABD'de 50'den az seri katilin faal olduğunu tahmin ediyor. | Open Subtitles | "يقدّر مكتب التحقيقات الاتحاديّ أنّ هنالك أقلّ من 50 قاتلاً متسلسلاً ناشطاً بالولايات المتحدة اليوم" |