| Kampüsteki en düşük not. Faber tarihindeki en düşük not. | Open Subtitles | إنها الأدني في الحرم الجامعي إنها الأدني في تاريخِ "فايبر" |
| Ne tesadüf. Benim de Faber'de Dekan ünvanlı bir kocam var. | Open Subtitles | يالها من مصادفة، أنا عِنْدي زوج يدعى "دين ورمر" في "فايبر" |
| Birileri Faber Üniversitesi fizik laboratuvarından bütün süper iletken mıknatısları çalmış. | Open Subtitles | شخص ما سرق كل المغناطيسيات جيدة التوصيل من معمل الفيزياء جامعة فايبر |
| Faber'in SVR için çalışan bir hain olduğunu kanıtlayan deliller sızdırabilirim. | Open Subtitles | يُمكننى أن أسرب دليل يثبت خيانة (فابر) وعمالته لصالح المخابرات الروسية |
| Benim ele aldığım bir başka bir örnek ise İngiltere'nin kuzeydoğusunda ufak bir pazar kasabasında yer alan Willis ve Faber isminde bir firmanın iletişim merkezleri, Londra'dan oldukça uzak. | TED | المثال الواحد الذي أخذته هو مقرات رئاسة المؤسسة للشركة التي تسمى "ويليس آند فابر"، في سوق مدينة صغيرة في شمال شرق إنجلترا، مسافة الانتقال مع لندن. |
| Faber Haskins görgü tanığı olabilir ama onu bulamıyorum. | Open Subtitles | فيبر هاسكنز قد يكون شاهد عيان ولكنني لا استطيع ايجاده |
| FBI seninle ilgili bir şey bulursa Moskova için hiçbir değerin kalmaz, Ajan Faber. | Open Subtitles | إن إكتشف الفيدراليين أي شئ بشأنك لن تصبح ذو قيمة لنا ، عميل فايبر |
| "Zeus Faber" kelimeleri size bir şey ifade ediyor mu ? | Open Subtitles | الكلمات "زيوس فايبر" أيّ شئ المتوسط إليك؟ |
| Biliyorum çünkü Zeus Faber adlı bir denizaltıda bir subay olarak onu bulmaya gönderildim. | Open Subtitles | أعرف... لأنني أرسلت لإيجاده... كضابط في الغوّاصة دعا زيوس فايبر. |
| Zeus Faber adlı denizaltı ile onu bulmaya gönderilen adamlardan biri söyledi. | Open Subtitles | يقول أحد الرجال أرسل أصلا لإيجاده... على الغوّاصة دعا زيوس فايبر. |
| Ölü adamlar konuşmaz Ajan Faber. | Open Subtitles | الموتى لا يتحدثون ، عميل فايبر |
| Cinayetin hemen sonrasında Michelle'in evinin dışındaki Faber'in görüntülerini içeren dizüstü bilgisayarı almalıyız. | Open Subtitles | يجب ، أن نحصل على الحاسوب الذي يحوي صور "فايبر" خارج "شقّة "ميشيل بعد الجريمة مباشرة |
| Michelle'in evinin dışındaki Faber'in görüntü kayıtlarını bilgisayarları, hard diskleri, her şeyi götürmüşler. | Open Subtitles | كل صور "فايبر " بخارج شقة ميشيل و الحاسوب و القرص الصلب و أخذوا كل شئ |
| Aradığında Faber bana işkence ediyordu. | Open Subtitles | لقد اتصلت بـ "فايبر" بينما كان يقوم بتعذينبي |
| Faber seni öldürmeye çalıştı. Gerçeği anlatırsın. | Open Subtitles | لقد حاول "فايبر " للتو قتلك يمكنك إخبار الجميع الحقيقة |
| Faber'ı öldürünce kendimi daha iyi hissedeceğimi sanmıştım ama hissetmiyorum. | Open Subtitles | .. "قتل "فايبر أعتقد أنّ ذلك سيجعلني أشعر بتحسّن و لكن ، لا |
| Faber'deki Dekanımızın adı da Wormer. | Open Subtitles | عِنْدَنا "دين ورمر" في "فايبر" |
| Mathias Faber; üç yaşında ailesinden ayırıIdı bipolar*, şiddetli nöbetlere eğilimi var. | Open Subtitles | (ماتيوس فابر)، انفصل عن عائلته في عامه الثالث، مضطرب، يميل لمشاهدة الحلقات التليفزيونية العنيفة |
| Bana Pentagon'daki Yüzbaşı Mike Faber'ı bağlayın. | Open Subtitles | أعطني القائد ( مايك فابر ) في . ( البنتاغون ) إسم مقر وزارة الدّفاع الأمريكيّة في ولاية فرجيينيا * |
| Saul ve Estes'in Faber'a ağzının payını verdiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ (سول) و (أستيس) إهتموا بأمر (فابر). |
| Yani, Albay Faber General Monroe'nun en kıdemli subaylarından biridir. | Open Subtitles | (أعني, العقيد (فيبر (هو أحدَ أكبر مساعدي (مونرو |
| Faber olabilir mi? | Open Subtitles | هل هو فيبر ربما ؟ |
| Madam, kusura bakmayın, Mösyö Faber sizinle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | سيدتي .. معذره. السيد فابيرت يود أن يراكِ. |