Bunu Fae Buckley'e götür ve bir daha buna yeltenirse onu pişman edeceğimi söyle | Open Subtitles | أنت سوف تعيد هذه إلى (في بوكلي) وتخبرها بأنها لو حاولت القيام بشئ مماثل مجدداً، فإنها سوف تندم! |
Fae Buckley'in burada olmadığını farkettim, nerede olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | -لاحظت بان (في بوكلي) ليست هنا، أتعرفين أين هي؟ |
Ooh, Tanrım, şu fahişe, Fae Buckley, ona döşemeliydin! | Open Subtitles | -رباه، تلك الساقطة، (في بوكلي) لقد كان عليك أن توسعيها ضرباً |
Ellerinle savaşa hazırlanmak. Fae Buckley'le tartışmak için meydan okumak istiyorum. | Open Subtitles | -أريد أن أتحدى (في بوكلي) في مناقشة رسمية |
Yaptığınız bu mu, Fae Buckley araştırması? | Open Subtitles | -أهذا ما كنتي تقومين به، بحث عن (في بوكلي)؟ نعم. |
Fae Buckley'in porno videolar ürettiğini mi? | Open Subtitles | أن (في بوكلي) تنتج تلك الأفلام الخلاعية؟ |
Fae Buckley'le nasıl başa çıkacağınızu öğrenmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | عليكم تعلم كيفية التعامل مع (في بوكلي ) |
Hiç Fae Buckley adında bir kadınla karşılaştınız mı? | Open Subtitles | هل صادفت قط إمرأة إسمها (في بوكلي)؟ |
Selam. Fae Buckley'de ne bulduğumuza inanamayacaksın. | Open Subtitles | -لن تصدقي ما وجدناه عن (في بوكلي ) |
Yanımda Bette Porter var, California Sanat Merkezi'nin Yöneticisi, müze tartışmaya yol açan bir sergiye destek oluyor, "Kışkırtmalar"; ve Fae Buckley İlgili Vatandaşlar Koalisyonu, grubun sergiyi kapatma çabası sürüyor. | Open Subtitles | ضيفتي لليوم، (بيت بورتر)، مديرة "مركز كالفورنيا للفنون" المتحف الذي يقدم عرض "الإستفزاز" المثير للجدل، و(في بوكلي) عضوة إتحاد المواطنين المهتمين، تلك المجموعة التي تأخذ على عاتقها مهمة إفشال العرض |
-Biliyorum. -Hadi bunu Fae Buckley'in önünde yapalım. | Open Subtitles | -فلنقم بذلك أمام (في بوكلي ) |
Fae Buckley! | Open Subtitles | -في بوكلي) )! |