Bayan Florrick, eşiniz sizi Amber Madison adında bir fahişe ile aldattı. | Open Subtitles | إذاً سيدة فلوريك, لقد قام زجك بخيانتك مع عاهرة تدعى آمبر ماديسون |
Saat gecenin :00'nde kocamı bir fahişe ile yalnız buluyorum - O bir fahişe değil. | Open Subtitles | أجد زوجي وحيدًا مع عاهرة السّاعة واحد صباحًا |
İki yıl sonra, evliliğimizz biterken, bir fahişe ile seks yaptım ve bunu karıma söyledim | Open Subtitles | بعد سنتين , سقط زواجنا مارست الجنس مع عاهرة واخبرت زوجتي |
Son fahişe ile Vanessa Holden arasındaki zamanda kurban seçimini değiştirmesine neden olan bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | بين آخر عاهرة و فانيسا هولدن جعله يغير اسباب اختيار ضحاياه |
Bir fahişe ile Alex Dupre arasındaki fark nedir? | Open Subtitles | ما الفرق بين عاهرة و(ألكس ديوبري) |
Fakat, kavga artık beni bir fahişe ile seks yapmaya itmiyor, ya da yeni bir kız arkadaş bulmaya. | Open Subtitles | ولكن عراكنا لم يقودني ابدا للذهاب لممارسة الجنس مع عاهرة او ان ابحث عن فتاة جديده |
Belediye Meclis üyesi Dexhart'ın, cinsel ilişkileri için özür dilediği basın toplantısına gelirken ve toplantıdan dönerken de, limuzinde bir fahişe ile birlikte olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | مع عاهرة في الليموزين في الطريق إلى ومِن المؤتمر الصحفي حيث اعتذر لممارسته علاقة غرامية. |
fahişe ile birlikteydim. | Open Subtitles | ـ8 و الـ10 مساءً كُنتُ مع عاهرة |
Bir fahişe ile seks yapacağım! | Open Subtitles | سأقوم بممارسة الجنس مع عاهرة |
Bu benim kocam, bir fahişe ile. | Open Subtitles | هذا زوجي، مع عاهرة |