Sende özel bir şeyler olduğunu ve değer verilmeye layık bir insan olduğunu düşünmüştüm ancak sen sıradan bir fahişeden başka hiçbir şey değilsin. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك شئ محترم يستحق التكريم لكن انت مجرد عاهره عامية |
Bütün şirketin yönetimi sana geçtiğinde bu dergi hapishaneyi ziyaret eden bir fahişeden daha hızlı çökecek. | Open Subtitles | و عندما تستولين على الشركة المجلة ستنتهي اسرع من عاهره في سجن رعاة بقر |
Anne babam gençlerken yiyişmişler büyük anneannem ortalıkta sütyensiz dolaşıyor ben de bir fahişeden yararlanmaya kalktım. | Open Subtitles | أبواي تضاجعا عندما كانا مراهقين جدتي الكبيره تمشي بدون أن تضع حمالةالصدر وأنا حاولت أن أحصل على خدمه من عاهره |
Sevgiliyle buluşma tahminimi fahişeden uyuşturucu almak olarak değiştiriyorum. | Open Subtitles | العشيقه غيرت الموعد لـ شراء المخدرات من عاهره قبيحه |
Küçük cadı fahişeden başka bir şey değil. | Open Subtitles | أنها لاشيء غير عاهره وساحره صغيره |
Piç, fahişeden daha iyidir. | Open Subtitles | لقيط .. افضل من عاهره |