Dolandırıcılık davalarına baktım da, medyumlar bazen uyuşturucu kullanıp fahişelik yapıyormuş. | Open Subtitles | لقد مررتُ بقضايا الإحتيال، والوسطاء يكونون أحيانًا جبهة للمخدرات أو الدعارة. |
Hayır, benim zamanımda fahişelik denirdi, seks işi değil. | TED | لا، ولكن في أيامي، كانت تسمى الدعارة وليس المجالات الإباحية. |
Manuela artık fahişelik yapmıyor. Bıraktı. | Open Subtitles | مانويلا لم تعد عاهرة لقد تركت هذه المهنة |
Ben nasıl olsa fahişelik yapıyordum bu şekilde yeni elbiseleri ve sigaraları olmasını sağlamaya çalıştım. | Open Subtitles | و لقد كنت أعمل عاهرة على أية حال لذا حرصت دائما على أن يحظوا بملابس جديدة و سجائر و أشياء على هذه الشاكلة |
Evet, madde bağımlısı ise ya da anne fahişelik yapmak için evi kullanıyorsa. | Open Subtitles | نعم، إن كان الوالد مدمن مخدرات أو الوالدة جعلت من المنزل بيت دعارة |
Ve fahişelik yaparken sattığımı bir daha asla geri alamam. | Open Subtitles | وما قمت بتسويقه عندما شاركت فى البغاء لن استرده ابدا |
Eğer yine fahişelik yapıyorsa, neden düşük maaşlı işe girsin? | Open Subtitles | لو هي تعمل كعاهرة مجدداً لماذا تعمل بوظيفة بأجر زهيد؟ |
İsveç'te daha önce olduğu kadar fahişelik var. | TED | يوجد الكثير من الدعارة في السويد كما كان من قبل. |
fahişelik yasaktır. Sen de Yunanca konuşuyorsun. | Open Subtitles | الدعارة غير قانونية، وأنت تتكلم اليونانية. |
fahişelik yasaktır. Sen de Yunanca konuşuyorsun. | Open Subtitles | الدعارة غير قانونية، وأنت تتكلم اليونانية. |
Yaşam şekli haline gelen fahişelik ve uyuşturucu kullanımı gibi suçları hedef aldınız,.. | Open Subtitles | تستهذفين أسلوب حياة الجرائم ، مثل الدعارة و تعاطي المخذرات |
Diğerleri gibi fahişelik suçundan birkaç kez tutuklanmış. | Open Subtitles | اعتقالات متعددة للاغراء و الدعارة تماما كالآخريات |
fahişelik yaparak hayatını kazanan birinden ilginç bir yargılama .. | Open Subtitles | الحكم المثير، مجيئ مِنْ شخص ما الذي يَجْعلُ معيشتها ك عاهرة. |
Herkes keş bir kaltağa fahişelik yaptırabilir. | Open Subtitles | أي متسكع يستطيع إحضار عاهرة مدمنة لتعمل مع الرجال |
fahişelik yapmandan iyidir. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكنني فعله لإعتقادي أنكِ عاهرة |
Gerçekten fahişelik yapan biri olarak şunu söyleyebilirim ki yaşamak için sikişiyorsan bundan şikayetçi olmaman lazım. | Open Subtitles | كشخصا حياته عبارة عن دعارة استطيع إخبارك بما انك شخص يضاجع ليأكل لقمة العيش لا يجدر بك أن تشتكي |
Uygar ülkelerin çoğunda fahişelik yasal. | Open Subtitles | هذه البلاد متخلفة بسنوات ضوئية عن بقية العالم أكثر الدول تحضراً... .. لديهم دعارة قانونية... |
18 yaşında, nehrin sağındaki otellerde fahişelik yapmaya başlayan manikürcü kızlar mı yoksa? | Open Subtitles | مدرمات الأظافر في الشانزيليزيه اللاتي يبدأن بممارسة البغاء بسن الـ 18 في الفنادق الكبيرة بمنطقة الضفة اليمنى؟ |
- Fark etmez. Seni zaten fahişelik ve gasptan tutukluyoruz. Yani nereden baksan on yıl. | Open Subtitles | أنتِ بقبضتنا بالفعل بتهمة البغاء والإبتزاز أنتِ تنظرين لتهمة بعشر سنوات |
fahişelik yapmak tahmin ettiğin kadar iğrenç miydi? | Open Subtitles | هل العمل كعاهرة كان مقزز بقدر ما كنت تظنين أنه سيكون؟ |
Ölüm şunlar içindir; zina, fahişelik eşcinsellik, kutsal topraklara basmak Sebt gününe aykırı hareket etmek ve ebeveynlere hürmetsizlik. | Open Subtitles | عقوبة الموت لمرتكب الزنى والدعارة والشذوذ, وتدنيس الأراضى المقدسة وإهانة الوالدين |
Kızınız fahişelik yapıyor. Biliyor muydunuz? | Open Subtitles | ابنتك مومس هل انت على علم بذلك؟ |
Kız üniversite parası için fahişelik yapıyordu. | Open Subtitles | الفتاه عملت في الدعاره لكي تحصل على نفقات الجامعه |
Marsilya genelevindeki bitlenmiş bir yatakta fahişelik yaparak hayatını bitireceksin. | Open Subtitles | سينتهي بك الأمر في بيت مارسيل للدعارة تمارسين حيلك على فراش مليء بالقمل |