"fakülte" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكليّة
        
    • هيئة التدريس
        
    • الجامعية
        
    • الكليّةَ
        
    • الجامعي
        
    • كليّة
        
    • في الكلية
        
    • الكلّية
        
    • الكلية كان
        
    • تكاليف دراستي
        
    fakülte başkanları içki içmemeli, kötü örnek olur. Open Subtitles رؤساء الكليّة يجب أن لا يشربوا حتى لا يكونوا مثال سيئاً
    O sefil yaşam da öyle fakülte, sınavlar ve insanın uykusunu getiren o tezler. Open Subtitles ورائنا أيضاً حياتنا البائسه الكليّة والإمتحانات المملّه
    Benim ona özel bir muamelede bulunmadığımdan emin olmak için kimin başrol oynayacağına iki fakülte çalışanı karar verdi. Open Subtitles أنا ايضاً كان لدي اثنان من اعضاء هيئة التدريس فقط ليتأكدو لمن سيكون الدور لم أكن اعاملها معاملة خاصة.
    Ve yıllıkta, zaman kapsülü komitesinin fakülte danışmanı olduğun yazıyor. Open Subtitles أنّكَ كنتَ مستشار هيئة التدريس للجنة الكبسولة الزمنيّة
    Öncelikle fakülte kimlik kartınızı görmem gerek. Open Subtitles أولاً، أريد رؤية بطاقة التعريف الجامعية الخاصة بك.
    fakülte danışmanından bilgi bugün geldi. Open Subtitles لقد جاء لنا الطلب من النائب الجامعي هذا العصر
    Cleveland'daki tüm fakülte ve akademik yayın çalışanlarını taradık. Open Subtitles مشّطنا كلّ قائمة كليّة ومجلّة أكاديمية في كليفيلند.
    Geçen perşembe fakülte toplantımız vardı. Open Subtitles كان لدينا اجتماع في الكلية الخميس الماضي
    Şu aptal fakülte toplantısına gitmem gerek. Open Subtitles لدي هذا الإجتماع الغبي المبكر في الكليّة.
    Biz de arama listesini fakülte görevlilerinden, mahalli kurslara kadar genişlettik. Open Subtitles نحن فقط نوسّع البحث... لتضمين قوائم أسماء الكليّة من كليّات السكان محليّون.
    Paul beni bu göreve tavsiye eden fakülte üyelerinden biri. Open Subtitles بول) أحد أعضاء الكليّة) هو الذي أوصى لي بمنصب جديد
    fakülte içinde ilişkiler sert bir şekilde yasaklanmış durumda. Open Subtitles العلاقات مع أعضاء هيئة التدريس ممنوعة كليًّا
    fakülte maaş ödemenizi kestik. Open Subtitles نحن قمنا بإلغاء حسابك لدى أعضاء هيئة التدريس
    fakülte içinde ilişkiler katı şekilde yasaklanmış durumda. Open Subtitles العلاقات مع هيئة التدريس غير مسموح بها البته
    fakülte kimlik kartımı görmene gerek yok. Open Subtitles لست بحاجة لأن ترى بطاقة التعريف الجامعية الخاصة بي.
    fakülte kimlik kartınızı görmeme gerek yok. Open Subtitles لا أحتاج لرؤية بطاقة التعريف الجامعية الخاصة بك.
    fakülte danışmanına gidip özel durumu açıklayabiliriz. Open Subtitles نذهب الي المستشار الجامعي ونقول أن المرافعة حدثت في ظروف خاصة
    Üniversitemizde, desteği Prozac olmayan bir fakülte üyesinin bulunması iyi olurdu. Open Subtitles هي حتّى ليست في إدمانك الكحول لطيفا الحصول على عضو كليّة لا يكون مستند على بروزاك
    Bu bana fakülte yıllarımı hatırlattı... Open Subtitles هذا يذكرني بذالك الوقت عندما كنت في الكلية
    fakülte, evsizler için sandviç yapmaya gönüllü oldu.. Open Subtitles لقد تبرعت الكلّية بإعداد الشطائر للمشرّدين
    fakülte beni fahri salak yapmalıydı. Open Subtitles الكلية كان يجب أن تأخذ رأي في الدكتوراه الفخرية البلهاء
    - Fena değilmiş. - Evet, bir de fakülte borcum var. Open Subtitles ـ لا تكوني حقيرة جداً ـ أجل، وبعد ذلك يدفعون تكاليف دراستي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more