"fakat annem" - Translation from Turkish to Arabic

• لكن أمي
• لكن أمّي
• ولكن أمي
• ولكن أمى
• لكن امى

Evet ben de açım. Fakat annem burada yemek pişiriyor.
بلى أنا جائع و لكن أمي إنها تطبخ العشاء هنا

Ben klasik müziğin fasülyeleri büyüttüğünü ve olgunlaştırdığını gösteriyordum Fakat annem beni dinlemedi.
كنت أحاول إيضاح أن الموسيقى الكلاسيكية تغذي حبوب الفاصولياء و تجعلها تنمو و لكن أمي

Fakat, annem onlarla mücadele etmiş, ...ve kaçmış.
لكن أمي قاومت و تمكنت من الهرب

Babam bir sirk ucubesiydi Fakat annem hangisi olduğunu hatırlamıyor.
أبي كان مسخاً بالسيرك، لكن أمّي لا تتذكر أيهم

Fakat annem haklı. Bu çok fazla.
لكن أمّي على حقّ الحضور كثيرون

Eğer yapabilirsem, bunu düzeltmek istiyorum, Fakat annem ya bilmiyor ya da bana ne olduğunu söylemiyor.
أودإصلاحالأمرإنأمكنني، ولكن أمي لم تستطع أو لم ترد أخباري ما الأمر.

O gelirdi; Fakat annem bir davetiye göndermedi!
كان سيحضر,ولكن أمى لم ترسل اليه دعوه

Fakat annem nerde ?
لكن امى ...

Fakat annem muhteşem bir iş başararak beni tek başına büyüttü.
لكن أمي قامت بعمل رائع بتربيتي بنفسها

Otele geri döndüm Fakat annem beni buldu.
لقد عُدتُ إلى الفندق لكن أمي عثرَت علي

Fakat annem hep, yazı geçirmek için ideal bir yer olduğunu söyler.
لكن أمي تقول أنها مثالية لعطلات الصيف.

Fakat annem benim havalı olduğumu söyler.
لكن أمي تقول أنني مذهل

Fakat annem yanıldığımı söyledi.
لكن أمي قالت إنني مخطئة.

Fakat annem derin uykudaydı.
لكن أمي نامت بسرعة .....

Fakat annem buldu ve geri verdirdi.
لكن أمّي وجدتها وجعلتني أعيده.

Akvaryum biraz kirliydi ve çoğu balık ölmüştü, Fakat annem dedi ki eğer siz...
الحوض توسخ وأغلب السمك مات لكن أمّي قالت لو انكي رجال -

Fakat annem ona bir böcek gibi baktı
لكن أمّي نظرت إليه مثل حشرة

Evet, yürüyüşe çıkacaktık Fakat annem kutuları içeri taşımam için beni çağırdı.
كنا ستعمل تذهب المشي لمسافات طويلة ولكن أمي جعلني تأتي داخل لوضع بعض صناديق بعيدا.

Üzgünüm, bayan Gilman Fakat annem şu anda evde değil.
أنا آسف سيدة (غيلمان) ولكن أمي ليست بالبيت في هذه اللحظة