"fakat sonra" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكن بعدها
        
    • لكن بعد
        
    • ولكن بعد
        
    • ولكن لاحقاً
        
    • لكن لاحقاً
        
    • لكن حينها
        
    • ولكن بعدها
        
    • ولكن حينها
        
    Başta fizyoterapist hastalarla çalışır Fakat sonra ev egzersizleri yapmak hastalara kalmıştır. TED في البداية، يقوم الطبيب المعالج بالعمل مع المرضى، لكن بعدها عندها يكون عمل التمارين في المنزل على عاتق المرضى.
    Fakat sonra, sorunun farklı bir şey olduğunu fark ettik. TED لكن بعدها أدركنا أن المشكل كان مختلفًا.
    Ve bazı insanlar Lego alışkanlıkları için gereken parayı bu küçük şeyleri satarak karşılıyorlar. Fakat sonra geminize hiç kimse yok. TED وبعض الناس سيقومون بتمويل عادة الليغو خاصتهم عبر بيع الناشئين في هذا المجال. لكن بعد ذلك ليس لديك ناشئين يعملون معك.
    Fakat sonra, 1990'larda, değerler birdenbire artmaya başladı. TED لكن بعد ذلك، وفي سنة 1990، بدأ عدد الحالات في الإرتفاع بوتيرة سريعة.
    Fakat sonra, 1.8 milyon yıl önce, olağanüstü birşey oldu. Open Subtitles ولكن بعد ذلك، قبل 1.8 مليون سنة، حدث شيء مذهل.
    Fakat sonra, her şeyin tamamen farklıaştığı başka çok ilginç bir adım geldi. Öyle ki, bu hücreler bilgi alışverişi ve iletişimine başlayarak hücre toplulukları oluşturmaya başladılar. TED ولكن بعد ذلك حدثت خطوةٌ مثيرةٌ بالفعل حيث أصبحت الأشياء مختلفةً تماماً، وهو عندما بدأت تلك الخلايا التواصل ونقل المعلومات، بحيث بدأت في تشكيل مجموعاتٍ من الخلايا.
    Evet, Belki Roma'yı bir hafta bir ay hatta bir yıl yönetecek, Fakat sonra bir başka hırslı adam onu öldürüp yerini alacak, Open Subtitles نعم، قد ينتصر لأسبوع لشهر أو حتي لعام لكن بعدها بعض الطموحين سيقتله و يأخذ مكانه
    Dış duvarlara gitmek için trene bineriz Fakat sonra yürümemiz gerekecek. Sorun değil. Open Subtitles يمكننا أن نستقل القطار نحو الجدار ، لكن بعدها يجب أن نمشي
    Fakat sonra, her zaman olduğu gibi birbirlerinden koptular. Open Subtitles لكن بعدها ، كما يحدث غالباً بدئوا في الإبتعاد عن بعضهم
    Fakat sonra ölmek üzere olduğunu söyleyince risk almaya karar verdim. Open Subtitles لكن بعدها ، عندما كانت تحتضر أضطررتُ أن أخاطر بذلك
    Fakat sonra bana, başka birinin olduğunu söyledi. Open Subtitles ...لكن بعدها بعدها أخبرتني بأن هناك أحد آخر في حياتها
    Sinteztezikler, beyin sinirlerinin bağlantılarında, biyolojik bir eğilimi miras almışlardır. Fakat sonra kültürel eserler, takvimler, yemek adları ve abc gibi şeylere maruz kalmaları gerekmiştir. TED تشابك الحواس يورث ميلاً حيوياً للاتصال المفرط في أعصاب الدماغ. لكن بعد ذلك يجب أن تُعرّض لأدوات الثقافة، مثل التقويم، و أسماء الطعام، والأحرف الهجائية.
    Fakat sonra, tabiki, herkes kopruyu sallandiriyor. TED لكن بعد ذالك، بالطبع، الكل يقود حركة الجسر.
    Fakat sonra Mayaların tahta silahlarına karşı kendilerini yenilmez kılan metal kılıçlarıyla batıdan işgalciler geldi. Open Subtitles لكن بعد ذلك أتوا غزاة من الغرب يحملون سيوف معدنية جعلتهم لا يقهرون أمام أسلحة المايا الخشبية
    Fakat sonra, ileriye baktım, çiftlik evinden dumanların geldiğini gördüm ve orada kim yaşıyor olabilir diye düşündüm. TED ولكن بعد ذلك نظرت في الافق ورايت بعض دخان يتصاعد من مزرعة وانا افكر ,من يستطيع العيش هنا؟
    Fakat sonra, M.Ö. 48 yılında Jül Sezar İskenderiye'yi kuşattı ve limandaki gemileri ateşe verdi. TED ولكن بعد ذلك، في عام 48 قبل الميلاد، فرض يوليوس قيصر حصارًا على الإسكندرية وأحرق السفن الموجودة في الميناء.
    Fakat sonra Lorna, Kanner’ın makelesinden bir yıl sonra 1944’ te Almanya’da yayınlanıp unutulan ve hiç kimsenin hatırlamak ve düşünmek bile istemediği korkunç bir zamanın küllerinde gömülmüş bir makaleye atfedilen bir belgeye rastladı. TED ولكن بعد ذلك أعترضها مرجع لورقة وقع نشرها في ألمانيا في سنة 1944، بعد سنة من نشر ورقة كانر، والتي تم نسيانها، وتم دفنها مع مشاكل الحياة التي لا يريد أحد تذكرها أو التفكير بها.
    Fakat sonra anladım ki, sadece birkaç gün geçmiş. Open Subtitles ولكن لاحقاً ادركت انها ايام قليلة فقط
    Fazla umutlanır. Fakat sonra, netice alırsak. Open Subtitles سيرفع ذلك آماله لكن لاحقاً لو كان هناك نتيجة
    Fakat sonra kocasının niye geldiğimi merak edeceği aklıma geliyor. Open Subtitles التي تذهب لمدينة إبنتي لكن حينها أفكر في زوجها
    Fakat sonra yağmur durdu, insanlar oy kullanmaya gittiler. TED ولكن بعدها توقف المطر، وذهب الناس ليصوتوا.
    Fakat sonra teyzelerimden biri olan Auntie Okoi kız kardeşlerimi aldı. TED ولكن حينها قررت إحدى عماتي، عمتي أوكوي، أن تأخذ أخواتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more