"fakirler için" - Translation from Turkish to Arabic

    • للفقراء
        
    • الفقراء
        
    fakirler için çaldığımız mallar buraya getirirdik, tahıl artık neyiniz varsa. Open Subtitles نحن كنّا نجلب المواد التي نسرقها هنا حبوب وما لدينا، للفقراء
    Organizasyonlar, fakirler için onların kendileri için yaptıklarından daha çok şey yaptıklarını kanıtlamak zorunda kalırlardı. TED سيكون على المنظمات أن يثبتوا أنهم يقدمون صنيعا للفقراء أكثر مما يقوم به الفقراء لأنفسهم.
    Temiz suya erişimleri var, fakirler için yemekleri var ve sıtmanın kökünü kurutmuşlar. TED فمصر أمنت المياه النظيفة, والطعام للفقراء. وتخلصوا من الملاريا.
    fakirler için doktor olmak, hayat kurtarmak istiyordum. Open Subtitles أردت أن أصبح طبيبة ، للفقراء لأنقذ حياتهم
    fakirler için ne söylememi bekliyorsunuz? Open Subtitles وأما بالنسبة للفقراء ماذا عـسايّ أن أقول؟
    Barış gücüne katıl, fakirler için ev yap. Open Subtitles أذهب و انضم لقوات السلام, ابني منازل للفقراء افعل أي شيء عدا هذا
    Noel zamanı fakirler için pişiririm ama bu sefer özellikle sizin için pişirdim. Open Subtitles اخبزهم للفقراء في عيد الميلاد لكني خبزت هذه الدفعة لك فقط
    "Habitat for Humanity" derneği fakirler için evler inşa ediyor. Open Subtitles " هناك منظمة " موطنٌ للإنسانية التي تبني مساكناً للفقراء
    Yazın, fakirler için sürdürülebilir yaşam sağlayan evlerin inşasına yardıma gitmiş. Open Subtitles لقد قرر قضاء الصيف , في بناء مساكن دائمة للفقراء .
    Bayım,İngiltere'nin en iyi okçusu olarak, bu görevi size veriyorum ben bu şekilde taçlandırılmalıyım ve bu altını fakirler için kazanmalıyım. Open Subtitles السادة، دعوني أصرح لكم كأفضل آرتشر في البلاد كما ينبغي أن أتوج بهذا وأكسب الصرة لأعطيها للفقراء
    Yazın, fakirler için sürdürülebilir yaşam sağlayan evlerin inşasına yardıma gitmiş. Open Subtitles لكنه قرر أن يقضي صيفه في بناء المنازل الدائمية للفقراء.
    Şimdi siz kendi kendinize düşünüp - çünkü ben sizin nasıl olduğunuzu biliyorum - diyorsunuz ki, "Bu durum tabi ki fakirler için çok kötü birşey. TED الان ربما يخطر على بالك .. - لانني اعرف ما انتم عليه - سوف تقولون .. ان هذا فظيع .. بالنسبة للفقراء
    Yani bu fakirler için son derece adaletsiz bir durum. TED اذا هو غير عادل بالنسبة للفقراء
    Ve bende cevap verdim, "herbie bu benim fakirler için eğitim merkezi anlayışım" TED وقلت "هيربي، انه مفهومي عن مركز تدريب للفقراء"
    Böylece ''F için S'' dedik, fakirler için seçim hakkı. TED فأطلقنا عليها اسم: "الخيار للفقراء" خيارً تفضيليً للفقراء
    fakirler için 30 gümüş verin, gerisi size kalsın. Open Subtitles اعطيني 30 عملة للفقراء و احتفظ بالباقي
    İşte bu büronun dönmesinin bedeli, fakirler için yaptığımız ücretsiz işlerin bedeli, Open Subtitles وهذا هو ما يدّر على هذا المكتب المال... يدفع مصاريف العمل العام الذى نقوم به للفقراء...
    Orakla, tokmak ve kazmayla, fakirler için yeni bir yol yapıyoruz. Open Subtitles "بالمنجل والمطرقة والمعول نصنع طريقاً جديداً للفقراء"
    David'in fakirler için çalışmayı isteyerek hükümetini geliştirmek şeklinde büyük bir görevi var. TED مهمة ديفيد الكبرى هي العمل لصالح الفقراء وتحسين حكومته.
    Çünkü fakirler için bir cennet, hükmedenler için nadiren memnun edicidir. Open Subtitles لأن جنة الفقراء نادرا ً ما تئول لأولئك الذين يحكمون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more