"faktör" - Translation from Turkish to Arabic

    • العامل
        
    • العوامل
        
    • عاملاً
        
    • عوامل
        
    • عنصر
        
    • عاملا
        
    • عامل
        
    Artık, şimdeye dek sınırlayıcı faktör Cylon bilgisayarı ile bizim bilgisayarların uyumsuzluğu gidermekti. Open Subtitles العامل المحدد حتى الآن كان عن عدم إستطاعتنا تنزيل حاسوب السيلونز على حاسوبنا
    faktör 5 Leiden eksikliği varsa da başka bir pıhtı daha atar. Open Subtitles و ان كان مصابا بنقص العامل ليدن 5 فستتشكل لديه جلطة أخرى
    Bu üç faktör: Hız, güven ve ölçeklenirlik. TED وهذه العوامل الثلاثة هي: السرعة والثقة والتدرج.
    Birçok şirketi, bu 5 faktör açısından dikkatlice incelemeye çalıştım. TED لذا حاولت أن أدرس بإتقان تلك العوامل الخمسة خلال العديد من الشركات
    Bu araştırmada kortikal yüzey alanının neredeyse tüm beyin yüzeyine bağlantılı olduğu bir faktör bulduk. TED والآن في هذه الدراسة، وجدنا عاملاً كان مرتبطاً مع مساحة سطح القشرة خلال سطح الدماغ بأكمله تقريباً.
    Seni severiz Robert, ama bir çok faktör var. Open Subtitles نحن نحبك روبرت لكن هناك عوامل كثيرة حسناً؟
    Denkleme yeni bir faktör daha eklersek ne olacağını hiç bir zaman bilmiyoruz. TED لا نعلم أبداً، ما يمكن أن يفعله وضع عنصر جديد في المعادلة.
    Babasının melanoması bir faktör olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن ان تكون اصابة والده بسرطان الجلد عاملا هنا. ؟
    Nem var, bitkiler var dünyanın dönüş hızı bile etkileyici faktör. Open Subtitles يوجد رطوبة، وغطاء نباتي حتى دوران الأرض يُمكن أن يكون عامل
    Bu ek miktar, tekrar kültür ve teknolojide diğer bir niteliksel sıçramayı sağlayan bir faktör olacak. TED هذه الكمية الزائدة سوف تكون مجددا العامل الممكّن لطفرة نوعية أخرى فى الثقافة والتكنولوجيا.
    Bunun önemi şu: Yıldıza uzaklığının yanı sıra, bir gezegende yaşam olup olmadığını belirleyen birçok faktör vardır. TED وها هي أهمية هذا العمل: عامل بعد الكواكب عن نجومها ليس هو العامل الوحيد للتأكد من وجود حياة على كوكب ما.
    Buradaki gizli faktör, sağlıklı ve sağlıksız gelen hastaların göreceli oranıdır. TED وهنا، العامل المندس هو العلاقة بين نسبة المرضى الذين وصلوا بصحة جيدة أو بصحة متدنية
    Tabi ki, burada önemli faktör sadece arılar değil. TED وبطبيعة الحال ، النحل ليست هي العامل الوحيد المهم هنا.
    Bu bizi önemli bir noktaya getiriyor, öyle ki, çoğu zaman asıl belirleyici faktör nasıl yaptığımız değil, ne yaptığımız oluyor. TED وهذا ينقلنا إلى الاستنتاج ، وهو ، أنه في كثير من الأحيان أن .. ما تفعله ، ليس كيف تفعله.. هو العامل الحاسم ..
    Bunlar çok farklı faktör ve fikirlerin somutlaşmasıdır. TED إنهم المتصلبون للعديد من العوامل والأفكار المختلفة.
    Yani bu üç faktör birbirleriyle ilişkili. TED ‫لذلك، هذه العوامل الثلاثة جميعها‬ ‫تختلط مع بعضها البعض.‬
    Basitçe çok fazla rastgele faktör var. Kazalar, doğum kazaları, insanların kafalarına bir şeylerin düştüğü kazalar, hastalıklar, vs. TED ببساطة هناك الكثير من العوامل العشوائية. الحوادث،حوادث الولادة، حوادث وقوع الاشياء على رؤوس الناس ، الامراض , الخ.
    İyileşmede en önemli faktör insan zihnidir. Open Subtitles لذلك وجدوا أن الفكر البشري هو أكبر العوامل في فنون الشفاء
    Hâlâ cevaplanmamış bir sürü soru var ve böyle durumlarda, zaman önemli bir faktör olabiliyor. Open Subtitles ما زال لدينا أسئلة كثيرة تحتاج لإجابة والوقت قد يكون عاملاً مهماً في هذه الأمور
    Aldığımız evin yerini seçerken bile en büyük faktör buydu. Open Subtitles وكان هذا عاملاً مؤثراً في شرائنا لمنزلنا والانتقال الذي قمنا به
    - Hayır, sadece hırıltılı solunum. - Herhangi bir uğultu, kardiyak faktör? Open Subtitles لا , فقط صفير ايه نفخات, عوامل اعتلال القلب ؟
    Hayır, güzellik bir fahişenin kariyerinde önemli bir faktör olmasına rağmen, fiziksel çekiciliğin kârın en önemli kaynağı olması pezevenginin onun üzerindeki baskısını artıracaktır. Open Subtitles كلا، رغم أن الجمال عنصر مهم في حياة العاهرة المهنية ذلك يؤسس لها مكان في السلم الهرمي ويجذب انتباه القوّاد لها بما أن جاذبيتها الجسدية قادرة على أن تكون مصدر لربح كبير
    Kuşkusuz, bu sorunun cevabı sadece bir faktör olmayacaktır. Eğer birisi size toplumların çöküşlerini açıklayan tek bir faktör olduğunu söylerse, onun aptal olduğunu hemen anlarsınız. Bu karmaşık bir konudur. TED من البديهي أن تكون الإجابة على هذا التساؤل لن يكون عاملا واحدا. لو أخبرك احدهم أن يتعلق بعاملا واحدا يشرح الإنهيارات المجتمعية, لابد أن تعرف على الفور أن هذا الشخص أحمق. لأن هذا موضوع معقد.
    Başta hesaba katmadığım çok önemli bir faktör de pişirme süresiydi. TED , ثمة عامل آخر مهم لم آخذه بعين الإعتبار في البداية .كان مدة الطهي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more