"falan değildi" - Translation from Turkish to Arabic

• لم يكن ذلك
• ذلك لم يكن
• هذا لم يكن

Yavru köpek falan değildi. Yetişkin bir sosis köpekti.
لم يكن ذلك جرواً، بل كان كلب "دكسنت" بالغ الحجم

O editör falan değildi.
لم يكن ذلك رئيس تحرير (إنه أحد الأتباع الملكيين لـ(لويس

Kuş falan değildi o.
. لم يكن ذلك اصطداماً بطائر

- Ne? Özür falan değildi bu. Kazanan olmak güzel bir his.
ذلك لم يكن إعتذار انه شعور جيد عندما تكون فائز

Olanlar, numara falan değildi.
بغض النظر ما كان ذلك لم يكن خدعة

Bu benim hatam falan değildi, tamam mı?
إسمع، هذا لم يكن خطأي، إتّفقنا؟

- Aşk falan değildi. - O zaman "aşk"ın ne demek olduğunu bilmiyorsun.
حسناً, هذا لم يكن حباً - إذاً فأنت لا تعلم شيئاً عن الحب -

Oynaşma falan değildi. Benim hatam değildi o.
لم أكن ألهو لم يكن ذلك خطأي

Konu hiç araştırma falan değildi.
لم يكن ذلك ابدأ بشأن الدراسة

- Hoş falan değildi.
كلا، لم يكن ذلك ظريفاً

Gaz kaçağı falan değildi.
لم يكن ذلك تسرب غاز.

Randevu falan değildi.
لم يكن ذلك التاريخ.

Çukur falan değildi Charlie.
(لم يكن ذلك مطب يــا (تشــارلي.

Sevgi falan değildi. Her aile farklı şekilde sevgi gösterir.
ذلك لم يكن حباً - كل أسرة تحب على نحو مغاير -

Bu yüksük falan değildi.
ذلك لم يكن كشتبان

Bu kaza falan değildi.
أتعلم ؟ ذلك لم يكن صدفة

Kaza falan değildi.
ذلك لم يكن حادثاً

Hayal falan değildi.
ذلك لم يكن وهم.

Bu parti falan değildi.
هذا لم يكن حفلا

O deprem falan değildi.
هذا لم يكن زلزالاً

Ödünç falan değildi ki.
هذا لم يكن منحة مؤقتة.