"falan istemiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أريد
        
    • لا اريد
        
    • أريد أي
        
    • لا أُريدُ
        
    • اريد اي
        
    Kahvaltı falan istemiyorum ve haklı olsanız bile bu anlattıklarınız umurumda değil. Open Subtitles لا أريد إفطارا و لا يعجبني ذلك الحديث حتى لو كنتي محقة
    - Burada güldürü falan istemiyorum. Sana kaç defa, senaryoya replik ekleme dedim? Open Subtitles لكنني لا أريد اثارة الضحك في هذا الموضع كم مرة قلت لك بأن لا ترتجل ؟
    Daha yeni yedim. Yeni yedim, seni geri zekalı. Çizburger falan istemiyorum ben. Open Subtitles يا رجل, أكلت للتو لا أريد شطائر اللحم بالجبن خاصتك
    Lider olmak falan istemiyorum ben. Sadece iyi bir doktor olmak istiyorum. Open Subtitles انا لا اريد ان اكون القائد اريد فقط ان اكون طبيب جيد
    Yumurta falan istemiyorum. Albay, lütfen gidin. Open Subtitles لا أريد أي بيض كولونيل , أرجوك أن تذهب
    Hayır kayıt falan istemiyorum. Sadece orada görev yaptığına dair öylesine bir onay istiyorum. Open Subtitles كلا، لا أريد ذلك، فقط أريد تأكيد روتيني ما إذا كان مقيمًا في مشفاكم.
    Evet ama para bana ait. Ortak falan istemiyorum. Open Subtitles نعم ، لكن هذا مالي ، و أنا لا أريد شريك لعين
    Duydun mu beni? Artık seninle evlenmek falan istemiyorum. Open Subtitles هل تسمعيني أنا لا أريد الزواج منك بعد الآن
    Hepsi senin. Sorun falan istemiyorum tamam mı? Open Subtitles خذه كلّه؛ لا أريد شيئاً لا أريد أيّ متاعب
    Kafanı şişirmek falan istemiyorum ama buna beni de götürmen gerekirdi. Open Subtitles أتعرف , ولو أننى لا أريد إزعاجك لكن ألم يكن مفروضا أن تأخذنى معك هذه المرة؟
    Çünkü kimseye küfür etmek falan istemiyorum. Open Subtitles لأنني لا أريد أرى تلك النظرة في وجوة النّاس
    Bak, kavga etmek falan istemiyorum ama bir mağazada sızdın. Open Subtitles أسمعي, لا أريد الخوض في شجار أو ماشابه لكن أغمي عليكي في محل كبير
    Grafik falan istemiyorum ama onunla beraberken aynı zamanda kafasına darbe vurmak zor değil mi? Open Subtitles لا أريد أن أدخل في التفاصيل ولكن ألم يكن صعباً أن تضرب أحدا بشكل مفاجئ وهو يفعل هذه الأشياء؟
    Seninle Fransa'ya gitmek falan istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أذهب إلى فرنسا معك لا أريد أن أذهب للشارع القادم معك
    Eve gitmek istiyorum. Para falan istemiyorum ben. Open Subtitles .أريدُ حقًا العودة للمنزل .لا أريد أيّ أموال
    Kahve falan istemiyorum. Eve gitmek istiyorum. Open Subtitles انا لا اريد قهوة , اريد الذهاب الى المنزل
    Panç falan istemiyorum. Jackie'ye hediye almalıyım. Open Subtitles انا لا اريد اي شراب بنش اريد الذهاب لشراء هديه لجاكي
    Ben kokteyl falan istemiyorum. Benim yardımına ihtiyacım var. Hanımefendi. Open Subtitles انا لا اريد كوكتيل انا اريدك ان تساعدني كأس آخر لو سمحتي
    - Hayır, giysi falan istemiyorum. Open Subtitles لا، لا أريد هذه الملابس لا أريد أي شيء
    Bak, bela falan istemiyorum. Yani gitsen iyi olur, tamam mı? Open Subtitles لا أريد أي مشاكل أعتقد يجب أن تغادر
    Burada melek falan istemiyorum. Open Subtitles لأن بصراحة، أنا لا أُريدُ أيّ ملائكة ملعونة هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more