"fannie'" - Translation from Turkish to Arabic

    • فاني
        
    Burada yaptığı önemsiz iş yerine, Fannie gibi yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmesini isterdim. Open Subtitles تمنيت لو أنهُ يساعد الناس المحتاجين كـ فاني بدلَ هذه التفاهات التي يقوم بها هُنا
    Alçıyı çıkarmak için altı hafta sonra seni tekrar görmem gerekiyor, Fannie. Open Subtitles يجب أن أراكِ مرةً أخرى في غضون ستة أسابيع يا فاني لإزالة الجبص
    Fannie'yi getirmemem için, o küçük tedavisinden uzak durmam için. Open Subtitles حتى تمنعني أن أجلب فاني إلى عيادته السخيفة
    Fannie Lou Hamer'ı hatırlarsınız. Demokratik Ulusal Kongre’de merdivene oturup Mississippi'de seçmen kaydettiği sırada bir hapishanede nasıl dayak yediğini anlatan kadın. TED أو ربما تذكرون فاني لوهامر التي جلست على أرضية المؤتمر الوطني الديموقراطي وتحدثت عن تعرضها للضرب في زنزانات السجن عندما قامت بتسجيل الناخبين في ميسيسيبي.
    Fannie Farmer'da çikolata satmalıyım. Open Subtitles يجب ان اشترى الشيكولاتة فى فاني فارمر
    Fannie bileğini kırdı. Onu tedaviye ikna edebilirsiniz diye düşündüm. Balık ve patates kızartması alacağım. Open Subtitles فاني كسرت كاحلها كنت أتمنى أن تقوم بمعالجتها هذا الخمر من يتكلم!
    Tamam, şimdi diyelim ki elinde Fannie ve Freddie var. Open Subtitles حسنا ، كما ترى، لديك فاني و فريدي
    Fannie, ne oldu? Ne? Open Subtitles أخبريني يا فاني ما الأمر؟
    Hayır, buraya Bayan Fannie'nin bileğine bakmaya geldim. Open Subtitles لا! أتيت لأتفقد كاحل الأنسة فاني
    Fannie Lou, sigarayı söndürüp çamaşırları değiştirmen lazım. Open Subtitles (فاني لو) عليكِ تلك السجائر وتغير الملاءات
    Sizinle Bayan Fannie hakkında paylaşacağım ilginç şeyler var. Open Subtitles لديّ بعض الأمور المثيرة لأشاطرها معك حول الآنسة (فاني).
    Pekâlâ Bayan Fannie. İşleme başlıyoruz genç hanım. Open Subtitles حسناً يا آنسة (فاني)، سوف نعمل على فتح بطنكِ، أيتها السيّدة الشابة.
    Bir kez daha düşündüm de Fannie'ye röntgen çekilecek. Open Subtitles لأننيلجأتإلىالرأيالثانيو.. . كماتعلمين،(فاني)أخذتبعضالأشعات..
    Neredeyse bir haftadır Fannie yok. Open Subtitles أتعلمين، لن تكون (فاني) برفقتي لقرابة اسبوع.
    Fannie ile. Okyanusa açılıp gözden kaybolmak isterdim. Open Subtitles برفقة (فاني) نمخر عباب المحيط ونختفي فحسب
    Fannie'nin yanına gitsem iyi olacak galiba. Open Subtitles كما تعلمين أعتقد انه من الأفضل أن أعود إلى (فاني)
    İkincisi: Fannie Lou Hammer'ın sözlerin hatırlamalıyız; "Herkes özgür olana kadar kimse özgür değildir." TED ثانيًا: علينا أن لا ننسى كلمات ناشطة حقوق المرأة، فاني لو هامر (Fannie Lou Hamer): "ليس هناك أحد حر إلى أن يُحرر الجميع".
    Biliyorum Fannie. Yine yaptın. Open Subtitles (فاني)، أعلم، إنّكِ فعلتيها مجدداً.
    İşte Bayan Fannie bunu yutmuş. Open Subtitles و.. هذا ما كان موجود في الآنسة (فاني).
    - Küçük Fannie'yi benim için sev, olur mu? Open Subtitles أمنح (فاني) عناقاً بدلاً عني، هلا فعلت؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more