"faresinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • فأر
        
    • الفأر
        
    • الجرذ
        
    Bir nehir faresinin üniversite eğitimi için, her kuruşun hesabını yapmalıyız. Open Subtitles نحن مدرسة فقيره نهتم بكلّ بنس يدفع عن حلم فأر نهري للتعلم فى الكليّة.
    En çok da köy faresinin ayakkabısını fırlatıp büyük sarı nasırlarını şehir faresinin maun fiskos masasına koyup "komünist ve arap başkanımız hakkında ne düşünüyorsun?" diye sormasına bayıldım. Open Subtitles خصوصاً أن فأر الريف خلعت حذائها ووضعت قدماها الكبيرتان على طاولة فأر المدينة وطلبت رأيها لو عربياً كان رئيس أمريكا
    - Tarla faresinin ne olduğunu sorabilir miyim bari? Open Subtitles هل من السموح لي بالسؤال عما هو فأر الحقل؟
    Tarla faresinin idrarının özelliği ise içerdiği özel pigmentlerin ultraviyole ışınlarını yansıtması. Open Subtitles الأمر الحاذق حيال بول الفأر كونه يحتوي صبغات متميزة تعكس نور الأشعة فوق البنفسجية.
    Tarla faresinin görünen renkleri ona mükemmel bir kamuflaj sağılıyor, Open Subtitles تعتبر ألوان الفأر المرئية تمويهاً مثالي لمحاكاة الأرض،
    Ve Abe no Udaijin-sama da ateş faresinin kürkünden bir pelerin getirsin. Open Subtitles أيها السيّد الوزير، اجلب لي الثياب المحاكة من فرو الجرذ الناري
    Gerçek ateş faresinin kürküyse yanmayıp daha da çok parlamaya başlayacaktır. Open Subtitles إن كان فعلًا مصنوع من فرو الجرذ الناري... فلن يحترق... ، بل سيتلامع ويسطع
    Kentucky-fried faresinin hikayesini bildiğini varsayıyorum. Open Subtitles أعتقد أنك تعرف قصه فأر كنتاكى المقلىّ
    Ama Çekirge faresinin neredeyse süper güçleri vardır. Open Subtitles لكن لدى فأر الجندب قوى عظمى
    Ultraviyole ile tarla faresinin alanı son derece belirgin kerkenezi direk ana konuya götürüyor. Open Subtitles وبالفوق بنفسجي، موقع الفأر واضح وضوح الشمس ويقود العوسق مباشرةً لمبتغاه.
    Bütün hayatımı bir kafese girip çıkarak, laboratuvar faresinin bana çıkabileceğimi söylemesini bekleyerek geçirecek değilim. Open Subtitles أنا لن اقضي حياتي في الدخول والخروج من قفص, في انتظار الفأر المخبري ليقول لي ان اخرج
    Falcone faresinin beni satmasının an meselesi olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد عرفتُ انها مسئلة وقت فقط (قبل أن يخونني الجرذ (فالكوني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more