Amidou'nun Köln'de olmadığının farkına varınca ne yapacağız? | Open Subtitles | ماذا علينا فعله عندما تعرف أنه غير موجود بكولونيا؟ |
Bir şeyin farkına varınca bu korkunu yeneceksin. | Open Subtitles | وهذا يختفي عندما تعرف شيء ما. |
Bir şeyin farkına varınca bu korkunu yeneceksin. | Open Subtitles | وهذا يختفي عندما تعرف شيء ما. |
Adam zehirlemenin işe yaramadığının farkına varınca kızın işini başka bir yolla bitirdi. | Open Subtitles | و عندما أدرك أن السم لم ينجح فأنهى حياتها بطريقة أخرى |
Ne taşıdığının farkına varınca silahları ve kamyonu bir yere attı. Kamyon. | Open Subtitles | عندما أدرك طبيعة ما يحمله تخلص من شاحنة الأسلحة |
Ama gelmeyeceğinin farkına varınca yalan söyledim. | Open Subtitles | لكن عندما أدركت بأنك لن تأتي أستعتدت قواي |
Bottner, adamın kendinden daha uzun olduğunun farkına varınca bana sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | عندما أدرك (بوتنر) بأن الرجل كان أطول منه، هو، بدأ يسألني أسئلة |
Ne yaptığının farkına varınca, tepkisi nasıl oldu? | Open Subtitles | ما كانت ردة فعلها عندما أدركت ما فعلت ؟ |
Bay Du Preez'in çevirdiği işin farkına varınca elmas kaçakçılığı yani, kendinize şöyle dediniz "Neden onu bu nankör heriflere teslim edeyim ki?" | Open Subtitles | -ليس لديّ فكرة . بالتأكيد لديك فكرة. عندما أدركت ما كان يقوم به السيّد (دو بريز)، |