"farkındasınızdır" - Translation from Turkish to Arabic

    • تدرك
        
    • مدرك
        
    • تدركون
        
    • مدركاً
        
    • لاحظتم
        
    • مدركة
        
    • جميعكم تعلمون
        
    farkındasınızdır, Albay Kao'nun ifadeleriyle onu Kalu olayı için mahkum edebilirdik. Open Subtitles أنت تدرك ان شهادة الكولونيل كاو ستدفع للأتهام فى حادثة سا لو
    Eğer bu işe yararsa artık yıldız geçidimiz olmayacağının farkındasınızdır. Open Subtitles سيدي أنت تدرك ذلك إذا نجحنا لن يكون لدينا بوابة بعد الآن
    İki doktora derecemi yarıladığımın farkındasınızdır? Open Subtitles أنت تدرك بأني على منتصف الطرق للحصول على شهادتي دكتوراة؟
    Sanırım girilmesi yazak federal bir bölgeye izinsiz girmenin cezasının ne olduğunun farkındasınızdır. Open Subtitles سأفترض انك مدرك عقوبات تجاوزك منطقة فيدرالية محظورة سأفترض انك مدرك عقوبات تجاوزك منطقة فيدرالية محظورة
    Yoldaşlarım farkındasınızdır ki, ...çok büyük bir şansımız var ama bu tek şansımız. Open Subtitles والآن، رفاقي الأعزاء، أنتم تدركون كما أتمنى، أننا نستغل فرصة عظيمة،
    Bunun bir polis operasyonu olmadığının farkındasınızdır umarım. Open Subtitles يجب أن تكون مدركاً هذه ليست عملية الشرطة بعد الآن
    Kültürümüzün şu sıralar bu kavramla az çok sıkıntılı bir ilişkisi olduğunun farkındasınızdır. TED قد تكونوا لاحظتم بأن لدى ثقافتنا شيئًا من العلاقات المضطربة مع هذا المفهوم حاليًا.
    Eminim bu tür bir talebin fazlasıyla etik dışı olduğunun farkındasınızdır. Open Subtitles متيقّن أنكِ مدركة أنّ ذلك.. ذلك النوع من الطلبات غير أخلاقي بالمرّة!
    Yardımcı pilotumu dışarı göndererek, yaklaşık 40 yasayı çiğnediğinizi farkındasınızdır. Open Subtitles أنت تدرك أنّي بإرسال مساعدي إلى الخارج فقد خرقت 40 قانوناً
    Ailelerimizin bizim sorumluluğumuz için ona para ödediklerinin farkındasınızdır. Open Subtitles هل تدرك بأن أبائنا يدفعون لك لتتحمل عنهم مسؤوليتنا؟
    O halde, kavgayı kimin kazanacağına dair fanatiklerin oylarına izin verildiğinin farkındasınızdır, ...oyuncuların kaybet-kazan kayıtları bulunan dövüş kartları var. Open Subtitles حَسناً، تدرك أنه يسمح للمعجبين بالتصويت لمن سيفوز بالعراك و بأنه لدى اللاعبين بطاقات
    Bunun, internete bağlı tüm bilgisayarları etkileyeceğinin farkındasınızdır. Open Subtitles أنت تدرك بأنه سيؤثر على كل حاسوب مرتبط بالإنترنت
    Eminim cevaplarınızın sizi psikaytrik olarak değerlendirmeme sevk ettiğinizin farkındasınızdır. Open Subtitles أنا متأكده أنك تدرك بأن اجاباتك تضطرني أن أقيمك من الناحية العقليه
    Eğer yasal avukatınız tarafından değil de kendi kendinizi temsil etmeyi seçerseniz buna dayanarak hükümsüzlük iddiasında bulunamayacağınızın farkındasınızdır. Open Subtitles إذا أخترت تمثيل نفسك , ولا تكن ممثّلا من قبل محامى... تدرك أنّك لا تستطيع بعد ذلك أدعاء محاكمة باطلة على تلك القاعدة؟
    Bu kötü giden bir kurtarma operasyonuydu. farkındasınızdır Albay, idam isteyebiliriz. Open Subtitles أنت مدرك ايها الكولونيل اننا يمكننا ان نطلب عقوبة الاعدام
    Hepiniz farkındasınızdır, zamanlama kötü oldu. Open Subtitles وأنا مدرك أنكم على بينة بأنه وقت غير ملائم.
    Eminim, farkındasınızdır, sizin konumunuzdaki bir adamın James Kalesi'ne gelmeden önce niyet mektubu yazması geleneksel olarak beklenir. Open Subtitles أعلم أنك مدرك إنه من المعتاد لرجل بمكانتك تقديم خطاب بنية الحضور
    Umarım hepiniz bunun aşağılık bir tezgâh ve aldatmaca olduğunun farkındasınızdır. Open Subtitles آمل بأن تدركون جميعًا أنها حبكة مثيرة للشفقة ووهم.
    Bunun bir polis operasyonu olmadığının farkındasınızdır umarım. Open Subtitles يجب أن تكون مدركاً هذه ليست عملية الشرطة بعد الآن
    Muhtemelen yemeklerin yenilemez halde olduğunun farkındasınızdır. Open Subtitles ربما لاحظتم من ان الطعام غير صالح للأكل الآن
    Eski bir polisle konuştuğunuzun farkındasınızdır umarım. Open Subtitles أنت مدركة أنك تخاطبين شرطياً سابق؟
    Sanırım noel kartında renkli birinin olduğunun farkındasınızdır. Open Subtitles جميعكم تعلمون ان هناك فتي ملون في كرت معايدة الكريسماس خاصتكم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more