"fark edemedim" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم أدرك
        
    • لم أكن أدرك
        
    • لم ألاحظ
        
    • ألحظ
        
    • لم اكن ادرك
        
    Kanı çaldığım zaman, beni bağışladığında, çok rahatlamıştım Aklı başında kimsenin, bunu yapmayacağımı, fark edemedim. Open Subtitles شعرت بإرتياح شديد عندما سامحتيني على سرقة الدم بحيث لم أدرك أنه لا أحد عاقل يمكنه فعل هذا
    Aniden gezegendeki en dürüst erkek olduğunu fark edemedim. Open Subtitles آسفة لم أدرك أنك أصبحت فجأة أكثر رجال العالم صدقاً
    Sanırım, sizi görene dek ne kadar iri olduğumu kendim fark edemedim. Open Subtitles لم أدرك أني سمينه إلا بعد أن رأيت ذلك في وجوهكم
    - Ne? Kürsüde yalan söyleyecek kadar cesaretli olduğunu fark edemedim. Open Subtitles لم أكن أدرك أنه لديه الجرأة للكذب على المنصة
    Açıkçası ne kadar acil olduğunu fark edemedim. Open Subtitles من الواضح إنني لم أكن أدرك أن الأمر كان طارئ
    Hiç fark edemedim ama ekibini yavaş yavaş kurdu ve emri altına aldı. Open Subtitles لم ألاحظ ابداً ان له يكون عصابته شيئأً فشيأً والأن هو يمتلكهم
    - Evet, işle çok meşguldüm, karımın ve benim birbirimizden uzaklaştığımızı fark edemedim. Open Subtitles لم ألحظ أنني وزوجتي قد انفصلنا تدريجيا
    Hep kafam karışıktı, ve ilk etapta evliliğe hazır olmadığımı fark edemedim çünkü başka birine aşıktım. Open Subtitles و احترت كما هو الحال دائماً ..و لم أدرك أن لم أكن على إستعداد للزواج ..في المقام الأول لأنني أحب شخصاً آخر
    Gerçeğin gri bir gölge olduğunu fark edemedim. Başkası var mı? Open Subtitles لم أدرك أن الحقيقة ستكون بعيده عن الأنظار هل من أحدٍ آخر ؟
    Ölen kadın da öyle demişti. O an fark edemedim. Open Subtitles الفتاة تفوهت بها قبل موتها لم أدرك ذلك فحسب
    Tanrım, bu hapların yaratıcılığımı nasıl da mahvettiğini fark edemedim. Open Subtitles يا إلهي .. لم أدرك كيف تلك العقاقير كانت تدمر إبداعي
    O kadar yavaş oldu ki ne olduğunu fark edemedim ve o kadar hızlıydı ki ne olduğunu göremedim. Open Subtitles لم أدرك أن ذلك يحدث ببطء وبسرعه لم ألحظه
    Oh, fark edemedim bu tepe baya bi yüksekmiş. Open Subtitles لم أدرك أن التلّ بهذا الارتفاع.
    Şu kaşık bükenlerden mi? fark edemedim ama sürekli oradaymış. Open Subtitles لم أدرك حتى ذلك لكن طوال الوقت كان هناك
    Üzgünüm. Misafirin olduğunu fark edemedim. Open Subtitles أنا آسفة، لم أدرك بأن لديك رفقة
    - Özür dilerim. Sizin sorunlarınıza geri döndüğümüzü fark edemedim. Open Subtitles لم أكن أدرك أننا عدنا لنتكلم عن مشاكلك
    İkinizin iletişim hâlinde olduğunuzu fark edemedim. Open Subtitles لم أكن أدرك أنّكما تتقاربان عاطفياً.
    Özür dilerim. Bu kadar üzgün olduğunu fark edemedim. Open Subtitles آسف لم أكن أدرك أنك ستكوني مستاءة جدا
    Tezgâhın önü kalabalık olduğu için önce onu fark edemedim. Hırsızlık yaptığını fark edince bağırmaya başladım. Open Subtitles لم ألاحظ مايفعله بسبب الزحام، لكن حين شاهدته قمت بالصياح
    Vay canına! Bu kadar büyük, güçlü ellerin olduğunu nasıl da fark edemedim? Open Subtitles يا للروعة، كيف يمكن أني لم ألاحظ كم هي كبيرة، يد قوية التي لديك ؟
    Gerçekten mi? fark edemedim, Jack yüzünden gece uyuyamadığımdan olsa gerek. Bana şunu söyler misin? Open Subtitles -لم ألحظ ذلك لأنني كنت مستيقظة طوال الليل مع (جاك )
    Üstünde pek bir şey olmadığını fark edemedim. Open Subtitles لم اكن ادرك انه يمكن أن . تقبع أشياء كثيرة على قمتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more