Bizim yavru kuçuyla içli dışlı olduğunuzu fark etmedim sanma. | Open Subtitles | أتظنين أني لم ألاحظ أنك واللطيف تتقربان من بعضكما البعض |
Gözlerin mavi. Gözlüklerin varken fark etmedim. | Open Subtitles | لديك عينان زرقاوتان لم ألاحظ ذلك بسبب نظّارتك |
Gerçeğin belirsizlik olduğunu fark etmedim. Benden başka biri var mı fark etmeyen? | Open Subtitles | لم أدرك أن الحقيقة ستكون بعيده عن الأنظار هل من أحدٍ آخر ؟ |
Seni beklemekle meşguldüm, polisin beni dolu bardak için tutuklamaya geldiğini fark etmedim. | Open Subtitles | لقد كنتُ مشغولةً جداً في انتظارك لدرجة أنني لم ألحظ وجود رجل الشرطة وهو يأتي ويعتقلني بسبب تواجدي في حاوية مفتوحة. |
Ben çöldeyken savaş Birinci Dünya Savaşı'na dönüşmüş ve ben bunu fark etmedim bile. | Open Subtitles | بينما كنت فى الصحراء الحرب تحولت الى حرب عالمية وانا لم الاحظ هذا |
- Dolu olduğunu fark etmedim. | Open Subtitles | مساء الخير لم أعلم أن هناك شخصاً بالداخل |
Mikrofon açık olmamalıydı. Beni duyduğunu fark etmedim. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون المكبر مغلقاً لم ألاحظ أنها بامكانها سماعي |
Yine aptalca bir şey söyledi, ve ben fark etmedim bile. | Open Subtitles | لقد طرحت فكرةً غبيةً مجدداً وحتى أنني لم ألاحظ ذلك |
Eğer aramızdaki bu elektriği fark etmedim dersem yalan olur. | Open Subtitles | سوف أكون كاذبة اذا قلت أننى لم ألاحظ أن هناك طاقة بيننا |
Gösteriye kendimi o kadar kaptırmışım ki fark etmedim bile. | Open Subtitles | كنت متحمسة أثناء العرض لدرجة لم ألاحظ ذلك |
Buralardaki garsonların bu şekilde günlük üniformaları olduğunu fark etmedim. | Open Subtitles | لم ألاحظ أي نادلين هنا يرتدون ملابسهم الإعتيادية. |
Konuşma öncesinde biraz müzik olacağını fark etmedim. | TED | لم أدرك أنه سيكون هناك القليل من الموسيقى قبل. |
Sanırım bundan önce ona ne kadar güvendiğimi fark etmedim. | Open Subtitles | أخمن أني لم أدرك من قبل.. كم أعتمد عليه قبل هذا. |
Küçük kasaba basınının bu kadar kuvvetli olduğunu hiç fark etmedim. | Open Subtitles | لم أدرك أن صحافة المدن الصغيرة بليغة هكذا |
...çünkü eğer onu başka bir oğlan için terk ettiyse o zaman-- Bunu daha önce neden fark etmedim. | Open Subtitles | لأنها رفضتهُ بسبب رجل آخر لماذا لم ألحظ هذا من قبل؟ |
Kayıp olduğunu bu rozetli adamlar daireme gelene kadar fark etmedim bile. | Open Subtitles | لم ألحظ حتى مفقودة الى أن ظهر هؤلاء الرجال الذين يحملون شارات أمام شقتي |
Bu yıl tek değişiklik unutmuş olmam.Belki üzerimde bunun ağırlığı vardı da fark etmedim. | Open Subtitles | و الفرق الوحيد في هذه السنه انني نسيت الامر تماماً فربما زاد الحمل علي بسبب النسيان و لم الاحظ هذا |
O yüzden bu sabah işten çıkana kadar arabanın çalındığını fark etmedim. | Open Subtitles | حتى أنّي لم أعلم بأنّ السيّارة سرقت إلّا عندما غادرت العمل في الصباح |
Bu şekilde hissettiğini fark etmedim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُدركْ بأنّك شَعرتَ ذلك الطريقِ. |
Hayır, onları hiç fark etmedim. | Open Subtitles | كلا، لم أنتبه لذلك الحذاء مُطلقاً. |
Gelip telefonu alana kadar bir sorun olduğunu fark etmedim. | Open Subtitles | لم اعلم بوجود مشكلة حتى اتى و رد على الهاتف |
Bir keresinde bacağımı büyük bir baltaya vurmuştum ve botumun tamamı kanla dolana dek fark etmedim. | Open Subtitles | ذات مرّه ضربت قدمي بفأس كبير ولم ... أدرك ذلك حتى . رأيت حذائي مملأ بالدم |
Artan adrenalinimle birlikte bir adamın kalabalıktan çıkıp beni bıçakladığını fark etmedim. | TED | بدأ الأدرينالين بالتزايد، ولم أدرك أن رجلاً اندفع من الحشد وجرحني. |
fark etmedim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُلاحظْ ذلك |
Merhaba Jake. Plajda olduğunu fark etmedim. | Open Subtitles | أوه ، مرحباً ، (جايك) أنا لم ألاحظك على الشاطئ |
- fark etmedim sanma. | Open Subtitles | -أتعتقد أنني لم أُلاحظ في الفترة الأخيرة؟ |
Neden ben fark etmedim .. | Open Subtitles | لماذا لم أدُرك.." |