Doğal olarak herkesten daha iyi olduğunu fark ettiğinde ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حصل عندما لاحظت إنّك طبيعياً أصبحت أفضل من الجميع؟ |
Doğal olarak herkesten daha iyi olduğunu fark ettiğinde ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حصل عندما لاحظت إنّك طبيعياً أصبحت أفضل من الجميع؟ |
Mekiğe onunla bir giremeyeceğini fark ettiğinde karısına fırtına döngüleri hakkındaki araştırmasını vermiş. | Open Subtitles | و أعطاها بحثه المعمول على الإضطرابات الجوية عندما أدرك أنه لن يصعد المكوك معها |
Seninle yattığını fark ettiğinde Bay Burkhardt'ın yüzünü görebilseydim keşke. | Open Subtitles | ... "أتمنى لو أني رأيت وجه السيد "بيركهارت . عندما أدرك أنه نام معكِ |
Sadece bir gözlerinin olduğunu ve o olmadan tamamen kör olduklarını fark ettiğinde, göz elden ele dolaştığı bir esnada onu çalar. | Open Subtitles | عندما يدرك أن لديهن عين واحدة ويصابوا بالعمى حينما لا يملكوها، قام بسرقة عينهن بينما كانوا يتناقلونها. |
Mesela gerçekten hoşlandığını fark ettiğinde olduğu gibi. | Open Subtitles | مثل عندما تدرك إنه من الممكن أن تعجب بشخص بعد كل شيء |
Hata yaptığını fark ettiğinde, onu bulmam için bana yardım etti. | Open Subtitles | لقد أدرك بأنه أرتكب خطئاً وساعدني بإيجادها |
Doğal olarak herkesten daha iyi olduğunu fark ettiğinde ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حصل عندما لاحظت إنّك طبيعياً أصبحت أفضل من الجميع؟ |
Tom Keen, iş detaylarımı onunla paylaşmayacağımı fark ettiğinde teslim olmak için ısrar ederek bilgi toplayabilmek amacıyla bu tesise girme imkanı buldu. | Open Subtitles | عندما أدرك (توم كين) أننيلنأشاركهتفاصيلعملي ... أصَّر على تسليم نفسه لي حتى يتمكن من دخول هذه المنشأة من الباب الأمامي |
Yani diğer farenin bağışıklık sistemi Dorniya virüsünü fark ettiğinde, ölümle sonuçlanan bir... | Open Subtitles | إذاً عندما أدرك النظام المناعي فيروس (دورنيا) عند الجرذ الآخر... أظهر رد فعلٍ التهابي |
Bütün ikinci eşlerin böyle görünmediğini fark ettiğinde Merle'ün kalbi kırılacak. | Open Subtitles | أعني شعوره هو عندما يدرك بأن ليس كل زوجة ثانية تبدو هكذا |
Bütün ikinci eşlerin böyle görünmediğini fark ettiğinde Merle'ün kalbi kırılacak. | Open Subtitles | أعني شعوره هو عندما يدرك بأن ليس كل زوجة ثانية تبدو هكذا |
Bunu başardığımızı fark ettiğinde Schmidt'in yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الانتظار لرؤية نظرة على وجهه شميدت عندما يدرك قطعناها على أنفسنا. |
Ama niye çağırdığımızı fark ettiğinde büyük ihtimalle öncekinden daha çok kızacak. | Open Subtitles | لكن عندما تدرك ماهو هذا , سوف تكون غاضبة منا اكثر من قبل |
fark ettiğinde hata yaptığını, kırık bir kalple, geri geleceksin. | Open Subtitles | عندما تدرك انك أخطأت ، حزين . . ستعود |
Buraya ait olduğunu fark ettiğinde orada olacaktım. | Open Subtitles | عندما تدرك أنه هنا حيث تنتمي |
Fazla aldığını fark ettiğinde 911'i aramak için buraya sendeleyerek geldi. | Open Subtitles | وبعد أن أدرك بأنه أخذ كميه كبيره ثم ترنح إلى هنا وحاول إستدعاء 911 |