Yanında konuşacak birinin olması büyük fark yaratır. | Open Subtitles | إنّه لفرقٌ كبير حينما يكون لديكَ شخصًا لتتحدّث إليه. |
Yanında konuşacak birinin olması büyük fark yaratır. | Open Subtitles | إنّه لفرقٌ كبير حينما يكون لديكَ شخصًا لتتحدّث إليه. |
Senin sesin fark yaratır. | Open Subtitles | في ألمانيا؛ صوتك سوف يحدث فرقا |
Umarım bunlar bir fark yaratır. | Open Subtitles | رجاءا ان يحدث فرقا بطريقة ما . |
Annelerimiz aynı değil yani bu bir fark yaratır. | Open Subtitles | نحن لا نملك نفس الأم لذا, نعم, هذا يحدث فرقاً |
Bu tip olaylar fark yaratır. | Open Subtitles | مثل هذه الامور يحدث فرقاً |