Yakımı 4 yıl adı ve 100 den fazla türü ve 6 farklı kıtada 40 farklı ülkede çekildi. | Open Subtitles | استغرق الأمر أربع سنوات من العمل, تم تصوير أكثر من 100 نوع, وغطى 40 دولة مختلفة في ست قارات. |
76 farklı ülkede anlatılacak bir hikayeyi engelleyecek bir mahkememe kararı çıkartmaya çalışın. | TED | محاولة الحصول على حكم قضائي الذي من شأنه أن يمنع نشر القصة في 76 دولة مختلفة. |
Dört farklı kadın, dört farklı ülkede aynı adam tarafından katledildi. | Open Subtitles | أربعة نساء قتلن عن طريق رجل واحد في أربعة بلدان مختلفة |
Geçen yıl, başlıca tütünsüz yaşam hareketleri, 8 farklı ülkede, önde gelen finansal kuruluşlari tarafından gerçekleştirildi. | TED | في السنة الماضية فقط، تم اتخاذ خطوات للتحرر من التبغ من قبل المنظمات المالية الرائدة في ثمانية بلدان مختلفة. |
İyimserlik eğilimi birçok farklı ülkede incelendi, batılı kültürlerde, batılı olmayan kültürlerde, kadınlarda ve erkeklerde, çocuklarda ve yaşlılarda. | TED | الميل للتفائل لوحظ في عدة دول مختلفة - في ثقافات غربية وغير غربية، في الإناث والذكور، في الصغار والكبار. |
Bugün yine farklı bir grup çocuğun... 8 farklı ülkede olağanüstü güzel şeyler... yaptıklarına şahit olduk. | Open Subtitles | أخبار مثيرة متنوعة، في دول مختلفة عن أطفال آليون يقومون بأعمال خيرية عظيمة |
406... 17 farklı ülkede, 200'den fazla işyeri ve yüz ev var. | Open Subtitles | أربعمائة و ستة نعم، هناك أكثر من 200 عمل و مئة منزل آخرين في 17 دولة مختلفة |
Kabusumda 16 farklı ülkede 42 günde 37 randevu ayarlıyordum. | Open Subtitles | إضطررت إلى وضع سبعة وثلاثون موعداً في اثنين وأربعين يوماً, في ستين دولة مختلفة |
İnternet sitelerinde 22 farklı ülkede 100 civarında misyonerleri olduğu yazıyor. | Open Subtitles | موقعهم الإلكتروني يقول أن لديهم أكثر من 100 مبشّر يعملون في 22 دولة مختلفة. |
Şu anda 18 farklı ülkede 30 farklı teknoloji dağıtmış durumdayız. Ve biz pazarın bu özel segmentinde ihtiyaç ve taleplerin ne olduğunu öğrenmeye devam etme çabamızla milyonlarca insanın bağlanması mümkün olmuştur. | TED | لقد نشرنا الان 30 تقنية مختلفة في 18 دولة مختلفة, واستطعنا ان نربط ملايين البشر لمحاولة مواصلة معرفة ماذا يحتاج هذا الجزء من السوق وما هي متطلباته. |
17 farklı ülkede avukatları var. | Open Subtitles | لديها محامين في 17 دولة مختلفة. |
Son iki yılda üç farklı ülkede bulunmuş. | Open Subtitles | لقد سافر إلى ثلاثة بلدان مختلفة خلال العامين المنصرمين |
Dört farklı ülkede, sekiz kez cinayetle suçlanmış ama hiç hüküm giymemiş. | Open Subtitles | تمّ توجيه الإتهام إليه بقتل ثمانية أشخاص في أربعة بلدان مختلفة بدون أدلّة |
9 farklı ülkede iş yaptım lâkin kendimi seninle kıyasladığımda, bin yıllık meşe ağacı gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اقوم بالتجارة في 9 بلدان مختلفة لكن مقارنة بك , اشعر كأن شجرة بلوط عمرها الف سنة |
Şimdiden beş farklı ülkede olduğunun istihbaratını aldık. | Open Subtitles | لقد وصلنا له في خمسة دول مختلفة في الوقت الحالي |
Üç farklı ülkede vurulmuş. | Open Subtitles | وتم إطلاق النار عليها في ثلاث دول مختلفة. |
Üç farklı ülkede üç güzel evi vardı. | Open Subtitles | لقد كنت أمتلك 3 منازل جميلة في 3 دول مختلفة |