Her bir şeyler hatırladığımda farklı açıdan bakmak zorundayım artık. | Open Subtitles | في كل مرة اتذكر شيئاً يجب علي ان القي نظرة عليه بشكل مختلف الان |
Olaylara farklı açıdan bakmaya başlamalısın. | Open Subtitles | عليكِ أن تنظري للأمور بشكل مختلف قليلاً |
halkaları farklı açıdan göreceğimizi çıkartabildi. | TED | نحن سنرى زوايا الحلقات من زوايا مختلفة. |
Aslına bakarsan, o para boks maçının dört farklı açıdan çekimini de içeriyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، السعر يتضمن تصوير حلبة الملاكمة من أربع زوايا مختلفة |
Olaylara farklı açıdan bakmalıyız. Anladın mı? | Open Subtitles | يجب أن ننظر إلى الأمور بطريقة مختلفة الآن هل تفهم؟ |
- İlk olarak kıçıma 12 farklı açıdan bakıyor olacağım. | Open Subtitles | حسناً , كبداية سأكون أنظر الى مؤخرتى من 12 زاوية مختلفة |
İki farklı açıdan gelmişler. | Open Subtitles | تم عملهم من زاويتين مميزتين. وارتفاعين مختلفين |
Artık olaylara farklı açıdan bakıyorum. | Open Subtitles | أرى الأشياء بشكل مختلف الآن |
Artık olaylara farklı açıdan bakıyorum. | Open Subtitles | أرى الأشياء بشكل مختلف الآن |
Kameralar, sürücünün tarafı ve ön taraf da dahil dört farklı açıdan çekim yapıyor. | Open Subtitles | قاموا يتغطية الكاميرات لأربع زوايا مختلفة تتضمن ناحية السائق والمقدمة |
Bu kurşunlar üç farklı açıdan girmiş. | Open Subtitles | -مستحيل . أصابته هذه الرصاصات من ثلاث زوايا مختلفة. |
Boşver, her zaman olaylara farklı açıdan bakmaktan bahseden sen değil misin! | Open Subtitles | بحقك ، أنتِ دائمًا تتحدثين بشأن إرادتك لرؤية الأشياء بطريقة مختلفة |
Tamam, farklı açıdan yaklaşacağım. Dışarı çıkın. | Open Subtitles | -سأقولها بطريقة مختلفة ، أذهبوا للخارج |
Belki 150 farklı açıdan videoya alındı. | Open Subtitles | مصوّره فديو من حوالي 150 زاوية مختلفة |
Bu yüzden hedefe iki farklı açıdan yaklaşmaktan zarar gelmez. - Bırakın beni! | Open Subtitles | لذلك لا تؤذي للهجوم من زاويتين |