Zaman hakkında düşünmenin oldukça farklı bir yolu. | TED | إنها طريقة مختلفة بشكل كبير للتفكير بالوقت |
Doğalgaz da benzer bir konu. Doğalgaz da biyolojik bir ürün. Ve doğalgazı düşündüğünüzde, şey, gazı biliyorsunuz. İşte kömürü çıkarmanın farklı bir yolu. | TED | ومعضلة الغاز مشابهه لذلك. الغاز هو ايضا منتج طاقة حيوية. وحين تفكرون في الغاز، حسنا، أنتم مطلعون على الغاز. وهنا طريقة مختلفة لاستخراج الفحم. |
Farklı bir yol izliyorlar; kendisi bir Noktacı idi, bir yerler yapmanın farklı bir yolu. | TED | إنها طريقة مختلفة... سورا كان أسلوبه تنقيطيًا ولهذا فهي طريقة مختلفة لصنع الأماكن. |
Reform yaklaşımının farklı bir yolu bu. | TED | هذه طريقة مختلفة للوصول إلى التحسينات. |
Daha güçlü çelik yapmanın farklı bir yolu. | Open Subtitles | إنها طريقة مختلفة لجعل الفولاذ أقوى |
farklı bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لكن - لابد من وجود طريقة مختلفة - |