"farklı olarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • على عكس
        
    • على خلاف
        
    • وعلى خلاف
        
    • بخلاف باقينا
        
    • خلافا
        
    Deyişlerin birçoğundan farklı olarak, filler ile ilgili bu söz bilimsel olarak doğru. TED على عكس العديد من الأمثال فإن المثل الشائع بخصوص ذاكرة الفيلة دقيق علميا.
    Evet, çekilmez biri... ama diğer insanlardan farklı olarak, biber satıyor. Open Subtitles نعم، إنها لا تطاق لكنها تبيع الفلفل على عكس بعض الناس
    Ama büyüdüğümde diğerlerinden farklı olarak bu yeteneğimi hiç kaybetmedim. Open Subtitles ولكن على عكس الأخرون عندما كبرت لم أفقد تلك الخاصية
    Standart ikili sistem bilgisayarlardan farklı olarak kuantumlar veriyi hassas lazerlerle iletir. Open Subtitles متسترين عنها على خلاف الحواسيب العادية يستعمل الكوانتوم الليزر الدقيق لنقل البيانات
    Kendisinden önce gelen bütün popüler kültür fenomenlerinden farklı olarak, bilgisayar oyunları gerçekten makinenin bir parçası olmamıza izin veriyor. TED على خلاف أي ظاهرة ثقافية قبلها الألعاب التلفزيونية تسمح لنا بأن نكون جزء من الآلة
    Diğer adreslerden farklı olarak bu, Seul'un içinde değil. Open Subtitles وعلى خلاف الأماكن الأخرى هذا ليس في منتصف "سيؤول
    Bizden farklı olarak, her nasılsa sadece insanlarla beslenmiyor vampirlerle de besleniyor. Open Subtitles بخلاف باقينا, لكنّ, يتغذّى ليس فقط على الناس, لكن على مصّاصون الدّماء أيضًا .
    Parana dışındaki diğer büyük nehirlerden farklı olarak, örneğin Amazon veya Kongo gibi, bu nehrin tüm 20.yüzyılı kapsayan bilgisine sahibiz. Open Subtitles خلافا لغيرها من الأنهار من بارانا على سبيل المثال ، منطقة الأمازون أو الكونغو لدينا بيانات من هذا النهر لعشرين قرن
    Bu bir yana gama ışınları röntgen ışınlarından farklı olarak meme yoğunluğundan etkilenmiyor. TED ولكن كانت الايجابية هي ان اشعة جاما .. على عكس الاشعة السينية لا تتأثر بكثافة الثدي
    Şelaleden farklı olarak kendi değişimimizi bir dereceye kadar yönlendirecek kapasiteye sahibiz. TED لأنه على عكس الشلالات، فإننا حقيقةً لنا القدرة على تغيير اتجاه تطويرنا لأنفسنا إلى حد معين.
    İlk dörtten farklı olarak beşincisi çok dolambaçlı yoldan ifade ediliyor. TED كما ترَ، على عكس الأربع الأولى، فقد صيغت المُسلَّمة الخامسة بطريقةٍ مُعقّدةٍ جِداً
    Biyolüminesansın güzelliği, güneşin ya da ampulün ışığından farklı olarak sıcak olmayışıdır. TED المميز فى الضيائية الحيوية على عكس الضوء الصادر من الشمس أو المصباح، أنها لا تصدر حرارة.
    Depremden, kasıragadan veya volkanik patlamalardan farklı olarak asteroid etkileri tam olarak tahmin edilebilir ve engellenebilir. TED على عكس الزلازل والأعاصير أو الانفجارات البركانية، يمكن توقع تأثير الكويكب على وجه الدقة ويمكن ردعه.
    Diğer türdeki kanserlerden farklı olarak mamogram meme kanseri için erken tarama seçeneği sağlamaktadır. TED على عكس أنواع السرطان الأخرى، يقدّم فحص الثدي الشعاعي الروتيني خيار فحص مبكر لسرطان الثدي.
    Normal bir santrifüjden farklı olarak, bu çift yönlü dönen bir santrifüj. TED على عكس جهاز الطرد المركزي، هذا طارد عاكس للاتجاه.
    Diğer kalıntı yapılardan farklı olarak apandis her zaman zararsız değil. Tehlikeli biçimde iltihaplanabilir. TED على خلاف البنى اللاوظيفية الأخرى، الزائدة الدودية ليست دائمًا غير ضارة— يمكنها أن تصبح ملتهبةً بشكل خطير.
    İngiltere'nin Yunanistan'dan farklı olarak gerçek bir mitolojisinin olmaması ne garip değil mi? Open Subtitles أليس شيء فضولي، رغم ذلك، على خلاف اليونانيين، بأن إنجلترا لا تملك أساطير حقيقية؟
    Ve, senin ülkenden farklı olarak, idamlar bir hafta içinde yerine gelir. Open Subtitles و على خلاف بلدك الأحكام تنفذ فى خلال أسبوع
    Memelilerden farklı olarak büyüme hızları ısıya bağlıdır. Open Subtitles على خلاف الثدييات, فإن نسبة نموهم متأثره بدرجة الحرارة
    Ancak banyan ağacı altındaki bir kişiden farklı olarak tüm kamusal şirketler bir dizi yasal kararlar sonucu tuhaf ve rahatsız edici bir nitelik kazanacak şekilde yapılandırılmışlardır. Open Subtitles انها ليست مجرد مسألة تجارية. لكن على خلاف شخص ما تحت شجرة راسخة جميع الشركات طرحت للتداول
    Bazı insanlardan farklı olarak , ben bu radyo istasyonunu önemsiyorum. Open Subtitles على خلاف بَعْض الناسِ، أنا إهتمّْ بهذه محطةِ الإذاعة.
    "Diğerlerinden farklı olarak... Open Subtitles "وعلى خلاف معدّلاتِ الحموضة البسيطةِ...
    Bizden farklı olarak, nasılsa, sadece insanlarla beslenmiyor, vampirlerle de besleniyor. Open Subtitles بخلاف باقينا, لكنّ, يتغذّى ليس فقط على الناس, لكن على مصّاصون الدّماء أيضًا .
    Tıpkı kadınlarımız gibi biz erkekler de açık renkli kıyafetler giyeriz, fakat kadınlarımızdan farklı olarak Bizler bacaklarımızı gösteririz. TED و مثل نسائنا، علينا نحن الرجال أن نرتدي ألوانا براقة، و لكن خلافا لنسائنا، علينا أن نُظهر سيقاننا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more