"farklı türde bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • نوع مختلف من
        
    Fakat farklı bir cevap, farklı türde bir cevap, aşağı yukarı iki bin yıllık kış uykusuna yatmış, son zamanlardaki en büyük başarıya sahip bir cevap. TED لكن إجابة مختلفة، نوع مختلف من الجواب، بقيت في سبات عميق ما يقارب 2000 سنة، حققت نجاحا كبيرًا مؤخرًا.
    Bugün burada farklı türde bir parti veriyoruz. Open Subtitles هذا نوع مختلف من الحزب نحن سيكون لدينا هنا اليوم
    Belki bu müdahale farklı türde bir istismar içindir. Open Subtitles إذن ربما هذا التدخل من أجل نوع مختلف من الإساءة
    Dansçıların ve diğer koreografların yanı sıra sık sık tasarımcılarla ve görsel sanatçılarla da çalışıyorum. Ama bunlardan daha çok ekonomistler, antropologlar, nörologlar, biliişsel bilimciler gibi çeşitli uzmanlık alanlarından, kendi bilgilerini farklı türde bir yaratıcı sürece uyarlayan insanlarla çalışıyorum. TED أنا اعمل غالبا مع مصممين وفنانين، من المؤكد راقصين ومصممين للرقص. لكن أيضا، زيادة على ذلك، مع خبراء إقتصاد، علماء الأنثروبولوجياء، علماء الاعصاب و علماء المعرفة، أناس حقا جاءوا من مجالات مختلفة من الخبرة، يجلبون ذكائهم لضغطه لتحمل نوع مختلف من العمل الإبداعي.
    farklı türde bir kurt. Open Subtitles نوع مختلف من الذئاب
    farklı türde bir ısırık. Open Subtitles إنها نوع مختلف من العضات
    farklı türde bir anıt. Open Subtitles نوع مختلف من النصب التذكاري.
    Fakat bir ilaç şirketinde işe girmek yerine ya da bir hastanede, kendimi bambaşka bir laboratuvarın içinde farklı türde bir hastayla uğraşırken buldum - hastalığı çok ciddi olan bir hasta öyle bir hastalık ki ülkemdeki her insanı etkilemiş; çabucak iyileşmesi gereken bir hasta. TED لكن وبدلًا من الحصول على وظيفة في شركة أدوية أو في مستشفى وجدتُ نفسي منجذبة نحو نوع مختلف من المختبرات أعملُ مع نوع مختلف من المرضى -- كان مريضًا بمرض خطير جدًا الذي أثر على كل شخص في بلدي مريضًا احتاج للعلاج السريع.
    Bu büyük hareketin çok ufak bir parçasıyım zira bazıları için bu işler yaşamsal bir değer taşıyor fakat farklı türde bir ekonomi ve değerler de işin içinde, üstelik burada tüketim ve krediler yok, daha çok bize anlam ifade eden şeylerle ilgili. TED (زعيم قديم من آسيا ) وأنا أيضا جزء صغير جداُ من حركة كبيرة جداُ . ألا وهي عند بعض الناس البقاء حياُ , لكنها أيضا عن القيم , عن نوع مختلف من الإقتصاد , حيث أنها ليست عن الكميات المستعملة أو الحسابات المالية , لكنها عن أشياء ذات أهمية لنا جميعا .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more