"farklılığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • اختلاف
        
    • إختلاف
        
    • الفارق
        
    • الفروق
        
    • الإختلاف
        
    Bir görüş farklılığı yaşadık. Open Subtitles كان بيننا اختلاف مهني في الآراء.
    Atıp tutmuyorum. Görüş farklılığı sadece. Open Subtitles ليست ثرثرة هو اختلاف في الرأي
    Bence melodideki farklılığı dinlersen çok yardımı olur. Doğru ya! Open Subtitles أعتقد بأنه من الجيد أن تستمع إلى كيفية إختلاف الأصوات
    Bak, görüş farklılığı güven kaybıyla aynı değildir ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles أنظر، إختلاف الرأي ليس كخسران الحقيقة وأنت تعرف هذا
    Bu küçük ayrıntı farklılığı oluşturuyor. Buna yol diyebiliriz. Open Subtitles الوضوح الذي يصنع الفارق يمكننا أن ندعوه بالمسار
    Neyse, onlar farklılığı biliyorlar. Open Subtitles على أية حال, إنهم يعلمون الفارق
    Eskiden büyük bir turun rehberiydim ama sonra yaratıcı farklılığı yaratmak için kendi yolumu çizdim. Open Subtitles لقد كنت مرشدا لمن يمشون المسافات الطويلة ولكن حدثت قطيعة بسبب ما يمكن أن تُطلق عليه الفروق الخلاقة
    İnsanlar bir farklılığı sadece kendileri ile ilgili diye övebilirler. TED الناس يمجدون الإختلاف فقط لأنه يعود لهم
    ayrıca kreş gözetmenleri gibi her gün çocuklarla olan kişilerle ilgi grupları kurduk, onlarla konuştuk, cinsiyet farklılığı ve oyun alışkanlıkları ile ilgili bazı hipotezleri doğruladık, bazı ciddi soruları tespit ettik. TED كما قمان بتخصيص مجموعة من الأشخاص الذين كانوا مع الأطفال بشكل يومي كالمشرفين على ساحة اللعب، يتحدثون إليهم، تأكيداً بعض الفرضيات، وتحديد بعض التساؤلات الجادة حول إختلاف نوع الجنس ونمط اللعب.
    Asgard'ın erken zaman Eski dili tercümelerinde ince anlam farklılığı var. Open Subtitles هناك إختلاف غير ملحوظ في المعنى في ترجماتِ * الإسجارد * القديمةِ مؤخراً
    - Bence buna görüş farklılığı demeliyiz. Open Subtitles -أظنّ إنّ علينا تسمية هذا: إختلاف وجهات نظر
    Bu sayede farklılığı anlayabileceksin. Open Subtitles لكي تكون قادراً على معرفة الفارق
    Eskiden büyük bir turun rehberiydim ama sonra yaratıcı farklılığı yaratmak için kendi yolumu çizdim. Open Subtitles لقد كنت مرشدا لمن يمشون المسافات الطويلة ولكن حدثت قطيعة بسبب ما يمكن أن تُطلق عليه الفروق الخلاقة
    Bunun sebebi yönetmenin kadın ile erkek arasındaki farklılığı görememesinden kaynaklanıyor. Open Subtitles . . ذلك لأن المخرج عاجز عن رؤية الإختلاف بين الرجل و المرأة
    Bu farklılığı beklemiyordum. Hayattasın. Open Subtitles ما توقّعت هذا الإختلاف أنت حيّ
    - Tüm farklılığı bunlar yapıyor. - Tabii, tabii. Open Subtitles والتي قد يطلقونَ عليها مسمى الإختلاف - حقاً -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more