"farklılıklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاختلافات
        
    • اختلافات
        
    • إختلافات
        
    • خلافات
        
    • الاختلاف
        
    • الإختلافات
        
    • اختلاف
        
    • الإختلاف
        
    • التناقضات
        
    • الفروق
        
    • الفروقات
        
    • خلافاتنا
        
    • تناقضات
        
    • أختلافاً
        
    • مدخل الغرف
        
    Neden kişisel farklılıklar gibi önemsiz şeylerin bizleri engellemesine izin verelim ki? Open Subtitles لماذا يجب علينا ان ندع ..الاختلافات الشخصيه ان تكون بيننا في العمل؟
    24 Temmuz tarihli belgedeki bu imza dikkat çekici farklılıklar gösteriyor. Open Subtitles هذا التوقيع على وثيقة 24 يونيو يظهر بعض الاختلافات بشكل واضح
    Onları kusur olarak görmekten çok eşsiz farklılıklar olarak görmeye çalış. Open Subtitles حسنا، فكر بها على أنها أقل عيوب والمزيد من الاختلافات الفريدة.
    Ancak o travmatik sınav boyunca, berbat farklılıklar olduğunu öğrendim ve onlarda pozitif bir şey bulmak zor. TED ولكني تعلمت خلال هذه المحنة الصادمة أن هناك اختلافات نتقبلها ببساطة ومن الصعب أن تجد إيجابية في هذه الاختلافات
    Elbette, insanların istediklerinde küçük farklılıklar görüyoruz. TED بالطبع نرى إختلافات صغيرة فيما يريده الناس.
    Jordan, geçmişte aramızda farklılıklar olduğunu biliyorum, ama bu ikimiz için de iyi. Open Subtitles جوردون ، أعرف أنه كانت بننا خلافات فى الماضى و لكن هذا جيد لكلانا
    Tam tersine, farklı hastalardan alınan HIV alt tipleri arasındaki genetik farklılıklar %35'e kadar ulaşabiliyor. TED في المقابل، الاختلاف الجيني بين فرعية الإيدز من مرضى مختلفين ربما يعادل حتى 35 بالمئة.
    Sanatlar arasında birçok farklılıklar vardır, ama aynı zamanda evrensel olan, kültürler arası estetik zevkler evrenseldir. TED هناك العديد من الاختلافات في الفنون، مع ذلك هناك أمور عامة، بين الثقافات حول المتعة الجمالية و القيم.
    AB: Hayır, farklılıklar konusunda nazik olmalıyız. TED اليان : لا , يجب ان نكون مؤدبين تجاه الاختلافات
    Yani birçok farklılıklar var. Daha fazla risk alırlar. TED إذاَ هنالك الكثير من الاختلافات.هم أكثر مجازفة
    Ve büyüdükçe, daha da farklılaştı ve bu farklılıklar çok belirginleşti. TED وعندما كبر قليلا اصبح اكثر اختلافا واصبحت الاختلافات اكثر وضوحا.
    Bu farklılıklar biyolojik, fiziksel, fonksiyonel, politik, kültürel ve sosyo-ekonomik olabilir. TED ويمكن أن تكون هذه الاختلافات بيولوجية، وبدنية، ووظيفية، وسياسية وثقافية واجتماعية واقتصادية.
    Güçlü ve gücsüz insanlar arasında bir çok farklılıklar vardır. TED هناك اختلافات كثيرة بين الأشخاص الأقوياء والأقل قوة.
    Tüm bu benzerliklere rağmen, tasarruf tutumlarında büyük farklılıklar görüyoruz. TED ورغم كلّ هذه التشابهات، فإنّنا نرى اختلافات كبيرة في السّلوك التوفيريّ.
    Gördüğünüz gibi bu soruda değişik bölgelerde büyük farklılıklar söz konusu. TED كما ترون، إختلافات كبيرة في مناطق مختلفه من البلاد، في هذا السؤال.
    Brand, Perry'le evliliği için serbestlikler olduğunu, uzlaşmaz farklılıklar için dava açtığını söyledi. Open Subtitles العلامة التجارية يكسر نقابته مع بيري يسأل عن سبب الطلاق من خلافات لا يمكن حلها.
    O gece evinde sana ara sıra farklılıklar gösterdiğini söyleyene dek sen de bu konunun farkında değildin. Open Subtitles ولا حتى انت كنت تعرفى بهذا الأمر حتى تلك الليلة فى شقته, حينما تحدث اليك عن حيرته فى الاختلاف فى شخصيتك
    Bunlar öyle ufak farklılıklar değiller. TED و كما تعلمون هذه الإختلافات في معدلات الوفيات ليست بالأمر التافه
    Ancak grup içinde farklılıklar var ve bunların hepsinin peşinden gitmek etkili olmaz, değil mi? TED لكن هناك اختلاف ضمن هذه المجموعة وليس فعالاً أن نقتفي أثرهم جميعاً، أليس كذلك؟
    Eğer bu gezegenin diğer yaşanabilir binlerce gezegenden sadece biri olduğunu herkes bilirse, farklılıklar yerine benzerliklere odaklanacaklardır. Open Subtitles إن عرف الجميع أن هذا هو مجرد كوكب من آلالف الكواكب المأهولة سيركزون على أوجه التشابه بدلاً من الإختلاف
    Bu durumlarda, genetik farklılıklar, her bir organizmanın tehditlere nasıl karşılık verecekleri gibi, yaşam süresindeki tutarsızlıkları açıklar. TED في هذه الحالات فإن الاختلافات الجينية، مثل كيفية تفاعل خلايا كل كائن مع الأخطار، غالبًا ما تكون مسؤولة عن التناقضات في طول العمر.
    Ve bunları bulduğumuz zaman farklılıklar bulabiliriz. TED وحين نحصل على هذه، من الممكن أن نجد الفروق.
    Gelişen ülkelerdeki eğitimsel farklılıklar üzerine bir konferans için gitmiştik. Open Subtitles لحظور مؤتمر حوا الفروقات التربوية في البلدان المتطورة
    Şurada bir kaç arkadaş, Irksal farklılıklar bir yana birlikte olduğumuzu sanıyordum. Open Subtitles لأنى فكرت بينما نحن هنا أن نضع خلافاتنا العنصرية جانباً
    Aralarında küçük farklılıklar var bir insanın el yazısı, on yılda biraz değişebilir. Open Subtitles هناك تناقضات بسيطه, في مدى أن خطه قد يتغير في خلال 10 سنوات
    Bir yerlerde sevinç gözyaşları ve nefret gözyaşları arasında farklılıklar olduğunu okumuştum. Open Subtitles قرأته في مكاناً ما, هناك أختلافاً* *بين دموع البهجة و دموع الحزن
    Bir kopyada kapılar, diğerinde ise duvarlar gibi farklılıklar var. Open Subtitles مدخل الغرف مفتوح فى نسخة ومسدود بالطوب فى النسخ الاخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more