Senin gibi olmak hayal ettiğimden çok daha farklıymış Clark. | Open Subtitles | أتعلم، ركض ميل بإستخدام قدرتكَ، مُختلف تماما عمّا حسبت. |
Birbirimize farklıymış gibi bakıp bunun için birbirimize karşı nefretle dolduk. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى بعضنا البعض بشكل مُختلف ولقد نشأنا لنكره بعضنا البعض من أجل ذلك |
Ama zehir ilk kurbanda kullanılandan farklıymış. | Open Subtitles | لكن لابُد أن السُم مُختلف عن الضحية الأولى |
Ekran adı aynı ama alan adı farklıymış. | Open Subtitles | اسم الحساب كان نفس اسمهم لكن النطاق كان مختلفا |
Gerçek Noel Baba bizim bildiğimizden biraz farklıymış. | Open Subtitles | سانتا كلوز الحقيقي مختلفا قليلا كوكا كولا سانتا مجرد خدعة |
Seni duyuyorum şekerim ama ne zaman söylesen farklıymış gibi geliyor bana. | Open Subtitles | عزيزتي اسمعك لكن كل مرة تقوليه لي يبدو مختلفا لي |
Küçük kurdele. farklıymış. | Open Subtitles | إنحناء صغير، هذا مُختلف. |