Misir Krali Faruk askerlerini hükümet tavsiyesi ile savasa göndermisti. | Open Subtitles | ملك مصر "فاروق" أرسل رجاله لشنّ حرب ضدّ نصيحة حكومته |
Bay Myers. Ben Faruk Paşa'yım Bu bölgenin komutanı. | Open Subtitles | السيد مايرز، أنا فاروق باشا، قائد هذه المنطقة. |
Bilmiyorum. Faruk Paşa,Halep'e tahliye edilmemiz için emir verdi. | Open Subtitles | أرسل فاروق باشا أوامر بأننا سوف يتم إجلاؤنا إلى حلب. |
İşin iyi yanı Zafir ve Faruk e-postaları takip etti. | Open Subtitles | حَسناً، الآن، الأخبار الجيدة Z fir و تَتبّعَ فاروق أحد الرسائل البريدية الإلكترونية. |
Bana Brad diyebilirsin. Faruk diyebilirsin. | Open Subtitles | "يمكنك أن تدعوني "براد "يمكنك أن تدعوني "فاروق |
Kendisine Faruk denilmesini istiyor Tanrı'yla ilgili atıp tutuyor ve bize yulaf ezmesi kutusu fırlatıyor. | Open Subtitles | "إنه يدعي أن إسمه "فاروق و يجدف بحق الله و يقذفنا بالطعام |
Bir yıl önce Peru'dan döndüğünde kendisine arada bir Faruk diyordu. | Open Subtitles | "و عندما عاد من "بيرو منذ حوالي عام كان يطلق على نفسه إسم فاروق" أحياناً" |
Adamın Kral Faruk gibi kasılarak dolaşmasına şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب أنه يمشي متباهياَ " كالملك فاروق " |
Faruk Erdoğan'ın faaliyetleri hakkındaki tüm bilgiler oğlundan mı geliyor? | Open Subtitles | هل جميع المعلومات عن تحركات (فاروق أردوغان) جاءت من إبنه؟ |
- Adem Faruk Korkmaz. | Open Subtitles | ما ألذي يخفيه ؟ أدم فاروق كوركماز |
Beni şaşırttın. Faruk sandım seni. | Open Subtitles | فاجأتني إعتقدت بأنك فاروق |
Hepsi İngiliz vatandaşı olan Nasir Ashraf, Marwat Sayed, Salim Khan ve Faruk Ahmed 5 yıl önce Pakistan'ın Pashawar kentinde tutuklandılar. | Open Subtitles | ثم تسليمهم للاستجواب داخل وكالة الاستخبارات المركزية. الرجال هم: (ناصر أشرف)، (مروت سيد)، (سالم خان)، و(فاروق أحمد). |
Faruk gidiyor. | Open Subtitles | فاروق مغادرة البلاد. |
Şeyh Rais Faruk. Kendisi Suudi Petrol Bakanı'nın oğlu olur. | Open Subtitles | الشيخ (ريس فاروق) إنّه ابن وزير النفط السعودي |
90'larda Faruk'la işleri yürütmeye çalışırken çok sık Suudi Arabistan'a gidip geliyordum. | Open Subtitles | سافرتُ كثيراً إلى ''السعوديّة'' في التسعينيّات عندما كنتُ أحاول إنجاح العلاقة مع (فاروق). |
Faruk Erdoğan adlı Türk asıllı bir adamın Borough saldırısını planlayan grubun elebaşı olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | هذا الرجل، يُدعى (فاروق أوردغان) من أصل تُركيّ يُشتبه بهِ، إنه قائد المجموعة التي شاركت في تفجير سوق "بورو". |
Faruk Erdoğan'ın özel avukatlığından istifa etmem gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن عليّ أن أستقل من منصب محامية الخاص للمتهم (فاروق أوردغان). |
Faruk, Mart 2009'da neden Berlin'den Londra'ya geri döndün? | Open Subtitles | (فاروق)، لماذا رجعت إلى "لندن" عندما كنت في "برلين" في مارس 2009؟ |
- Faruk Erdoğan MI5 için çalışıyordu. | Open Subtitles | (فاروق أردوغان) كان يعمل لصالح المُخابرات البريطانية. |
İnanıyorum ki Faruk Erdoğan'ın MI5 tarafından tanındığı tezini destekleyecek. | Open Subtitles | أظن إنه سيدعم القضية على أن (فاروق أردوغان) معروفاً لدى المخابرات البريطانية، |