"faydalarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفوائد
        
    • فوائد
        
    • فوائده
        
    • المنافع
        
    • مزايا
        
    Ayrıca, böyle kaynaklara sahip birini bizim yanımıza çekmenin faydalarını düşünün. Open Subtitles بالإضافة , فكر في الفوائد في إجتذاب الرجل وموارده إلى جانبنا
    İlacın faydalarını net olarak anlayabilirisiniz. TED ويمكنك ان تستوعب تماما الفوائد التي يمكن الحصول عليها
    STÖ çalışanları, beraberinde muhabir bulundurmanın faydalarını biliyorlar. TED تدرك المنظمات غير الحكومية فوائد وجود المراسلين في فريقهم.
    Wifi'nin bir diğer faydası, faydalarını dün öğrenmiştik. TED فائدة أخرى للشبكات اللاسلكية، تعلمنا البارحة حول فوائد الشبكات اللاسلكية.
    -Faramir'i başıma sarma faydalarını biliyorum, ve çok azlar. Open Subtitles -لا توقعني في المشاكل مع (فارمير ) أنا أعلم أن فوائده قليله
    Cahilliğe gömülmüş bu barbar halka Batı uygarlığının faydalarını getireceğiz. Open Subtitles شعب بربري غارق في الجهل إلى أولئك الذبن سيجلبون المنافع إلى الحضارة الغربية
    Ancak yenilenmiş bir hayatın faydalarını bir düşünün. TED لكن علينا الانتباه إلى مزايا الحياة المنسقة
    Bazı insanlar evlerini aileleriyle değil, günlük çevrenin sağlık ve ekonomiyle ilgili faydalarını anlayan insanlarla paylaşmayı seçiyorlar. TED يختارُ بعض الناس تقاسم المنازل ليس مع عائلاتهم، لكن مع أناس آخرين يفهمون الفوائد الصحية والاقتصادية للمجتمع كل يوم.
    Bu süreci 8 yıldır sürdürüyoruz ve çocuklarla şehir tasarlamanın inanılmaz faydalarını gördük. TED مضت ثماني سنوات على استخدامنا هذه الآلية، وطوال هذه المدة، اكتشفنا بعض الفوائد المذهلة لتصميم مدن للأطفال.
    Size kendi yoğurtlarının sözde sağlığa faydalarını abartan yiyecek şirketlerini takip eden düzenleyiciden bahsedebilirim. TED يمكنني إخباركم عن المنظّم الذي اقتفى أثر شركة غذائية لمبالغتها في الفوائد الصحية المزعومة للزبادي الذي تبيعه.
    Uyku dostu başlama vakitlerini savunanlar ve bu alandaki araştırmacılar geç vakitte başlamanın harika faydalarını gösteren muazzam bir bilim üretti. TED قدم المدافعون عن النوم الهانئ لوقت البدء والباحثون في هذا المجال معطيات علمية ضخمة تظهر الفوائد العظيمة لتأخير موعد بداية الدوام.
    Ancak çalışmalar ve simülasyonlar, tekrar tekrar içeri girmenin faydalarını göstermiştir. TED لكن الدراسات والمحاكاة لها أظهرت مراراً الفوائد من الدخول.
    Aktivizm ve siyaset için dijital platformları benimserken acaba işleri zor yoldan yapmanın bazı faydalarını gözden mi kaçırıyoruz? TED فى سبيل اعتناق المنصات الرقمية فى مجال السياسة والأنشطة، هل نقوم بإهمال بعض فوائد فعل الأشياء بالطريقة الشاقة؟
    Yaptığımız şey, kestirme yollardan giderek uzun yolun faydalarını yerine koymamak. TED وما نفعله هو أخذ الطريق السريع ولا نستفيد من فوائد العمل البطيء.
    Geleneksel tıptan uzaklaşıp diyet ve egzersiz yapmanın faydalarını gösterdi. TED أظهرت فوائد تجنب العلاج التقليدي واستبداله بالحمية والرياضة
    -Faramir'i başıma sarma faydalarını biliyorum, ve çok azlar. Open Subtitles -لا توقعني في المشاكل مع (فارمير ) أنا أعلم أن فوائده قليله
    Ona sizinle birlikte çalışmanın tüm faydalarını söyleyin. Resmi yemekler... Open Subtitles أخبره عن كل المنافع التي ستعود علينا من عمل كهذا، عشـاء رسمـي
    Ama faydalarını düşünün. Open Subtitles لكن فكر فى المنافع
    İnsanların iyimserlik eğiliminin faydalarını size anlattım, bu yüzden herhalde bu eğilime sıkı sıkı sarılmak istersiniz. TED حسناً لقد سبق وأن ذكرت لكم كل مزايا الميل للتفاؤل، والتي قد تجعلكم تتشبثون به،
    Geliştirebiliriz. faydalarını gösterebiliriz. TED نستطيع ان نحقق تقدم, نستطيع ان نظهر مزايا
    Mesela insanlara iş birliğinin faydalarını ve toplumun avantajlarını hatırlatmak, varlıklı bireylerin tıpkı yoksul insanlar gibi eşitlikçi olmasını sağlayabilir. TED على سبيل المثال تذكير الناس بفوائد التعاون أو مزايا المجتمع، تسبب في أن يكون الأفراد الأثرياء متساوون مثل الناس الفقراء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more