"fazla bir şey değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس الكثير
        
    • ليس كثيرا
        
    • ليس بالكثير
        
    Fazla bir şey değil. Sadece kızlarla birkaç dostane poker eli çevirdik. Open Subtitles ليس الكثير فقط بضعة أدوار بوكر مع الفتيات
    Fazla bir şey değil ama, tek kızı,kendini öldürmeye adamış Çinli savaş tanrısı efsanesi ile ilgili bir şey buldum. Open Subtitles ليس الكثير , لكن وجدت أسطورة لصينيون أحد أسياد الحرب الذى أنتحرت أبنتة و
    Fazla bir şey değil. Open Subtitles ليس الكثير ، كل ما استطعتُ ايجاده هو العنوان
    Fazla bir şey değil. Belki oyunculuk kursuna giderim. Open Subtitles ‫ليس كثيرا ‫ربما أذهب إلى ورشة عملي للتمثيل
    Şey, Fazla bir şey değil ama her şeyimiz tükeniyor. Open Subtitles حسنا اخشى انه ليس بالكثير فلدينا شحه في كل شيء
    Pek Fazla bir şey değil. Open Subtitles ليس الكثير سيتم إحضارهما هنا غداً
    Fazla bir şey değil, gerçekten. Sadece ufak bir öpücük. Open Subtitles ليس الكثير بالحقيقة مجرد قبلة صغيرة
    Fazla bir şey değil, gerçekten. Sadece ufak bir öpücük. Open Subtitles ليس الكثير بالحقيقة مجرد قبلة صغيرة
    Fazla bir şey değil ama sonraki dolunaya kadar hala vakit var. Open Subtitles فاركولف ليس الكثير ...لكن لدينا الوقت قبل البدر القادم
    Pek Fazla bir şey değil dostum. Open Subtitles ليس الكثير يا رجل, أعني كنت أدرب عضلاتي
    Bir ipucu bulmuş olabiliriz. Çok Fazla bir şey değil ama bu S6 silahının üstündeki seri numarası silinmiş. Open Subtitles ربما لدينا شيئ هنا، ليس الكثير للمضي به
    - Pek Fazla bir şey değil. Open Subtitles ليس الكثير في الواقع
    Fazla bir şey değil, aslında. Open Subtitles ليس الكثير في الحقيقة
    Şu an için, pek Fazla bir şey değil. Open Subtitles حالياً، ليس الكثير
    Fazla bir şey değil. Seri katil. Open Subtitles ليس الكثير إنه قاتل متسلسل
    - Fazla bir şey değil. Open Subtitles مالذي فاتني؟ ليس الكثير
    Pek Fazla bir şey değil, ancak kimlik değiştirerek içeri girmek bizim tek yolumuz. Open Subtitles ليس كثيرا ولكن لو كانت وسيلتنا الوحيدة للدخول
    - Fazla bir şey değil. "Mesaj alındı" dendi. Open Subtitles ليس كثيرا لقد تلقينا رسالة
    Fazla bir şey değil, sadece ofis bilgisayarları. Open Subtitles ليس كثيرا فقط حاسوب المكتب
    Yaptığın şey aptalcaydı. Senden istediğim Fazla bir şey değil. O benim kızım! Open Subtitles لكن ما فعلته كان غبيا ، ما أطلبه منك ليس بالكثير ، إنها إبنتي
    Geri ödeme konusunda Fazla bir şey değil biliyorum ama ninemin özel tarifesiydi ve yalnızca müstakbel kocama yapacağıma dair söz verdirtmişti. Open Subtitles أعلم أن هذا ليس بالكثير كوسيلة لرد ديني لكنها وصفة جدتي
    Dolapta yiyecek bir şeyler var, Fazla bir şey değil ama. İnanmıyorum. Beni seviyorsun. Open Subtitles هناك بعض الطعام , ليس بالكثير ماذا تفعل ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more