Bir yıldan fazla bir süre sırrını saklamış ama sonunda itiraf etmiş. | Open Subtitles | قالت بأنها كانت تكتم سرّها لأكثر من سنة قبل أن تعترف بذلك |
Bir yüzyıldan fazla bir süre, bu yolculuk bitmeden kaldı. | TED | و لأكثر من قرن، ظلت هذه الرحلة غير منتهية |
Yirmi yıldan fazla bir süre böyle insanlarla çalıştım ve onlardan pek çok şey öğrendim. | TED | لقد عملت مع أشخاصٍ مثلهمتماماً وتعلمت منهم لأكثر من عشرين سنة. |
10 yıldan fazla bir süre, benimle ilgilenmekle görevli insanlar beni fiziksel, sözel ve cinsel açılardan taciz ettiler. | TED | لأكثر من عشرة أعوام ، أشخاص كُلفوا برعايتي أعتدوا علي جسديا ًولفظياً وجنسياً. |
Bir süre sonra adam onu genç bir model için terk etmiş. O da fazla bir süre yalnız ve tek başına kalmış. | Open Subtitles | حيث قام مقاضيتها بفتاة صغيرة* * لهذا كانت وحيدة, لذا لم يطول الأمر |
10 yıldan fazla bir süre, kaba bir patrona tahammül etmişti. | TED | ولأكثر من عقد من الزمن، كان يعاني بسبب رئيس فظ. |
Yüz yıldan fazla bir süre maden kaynaklarını çıkardık ama hala fakiriz. | TED | استخرجنا الثروات المعدنية لأكثر من مائة عام، لكننا لا نزال فقراء. |
Bu vadi 500 yıldan fazla bir süre firavunlara ait gömülme yeriydi. | Open Subtitles | هذا الوادي كان مكان الدفن الفرعوني لأكثر من 500 سنة |
25 yıldan fazla bir süre kalbimin sahibi olduğundan- 4 yıl evli kaldık. | Open Subtitles | كوصية على قلبي لأكثر من 25 سنه تزوجنا 4 سنوات فحسب |
Bir yıldan fazla bir süre böyle sürdü. | Open Subtitles | تتركه يلعب عند المسبح واستمر ذلك لأكثر من عام |
Yani sana bir yıldan fazla bir süre annelik yapmadı. | Open Subtitles | إذاً، حقاً، لم تعتني بك أمكِ لأكثر من سنة |
Ama yarım yüzyıldan fazla bir süre yakayı ele vermediğini hatırlatmalıyım size. | Open Subtitles | لكن عليّ أن أذكر بأنّه أستطاع أن يتملص من الأسر لأكثر من نصف قرن. |
Bir soru, bununla ilgili bilim adamları ve filozoflar 5000 yıIdan daha fazla bir süre bu soruyla uğraştılar. | Open Subtitles | أثار هذا السؤال فضول العلماء والفلاسفة و من تبقى منّا لأكثر من 5000 سنة |
Bir haftadan daha fazla bir süre gecelerce burada oturarak bu fotoğraf plakasını ortaya çıkarmasıyla bunu başardı. | Open Subtitles | انه فعل ذلك عن طريق الجلوس هنا ليلة بعد ليلة لأكثر من أسبوع، ليكشف القناع عن لوحة التصوير الفوتوغرافي هذه. |
Çoklu güvenlik kameraları ve birkaç yazıcı senin bir saatten fazla bir süre savunma araştırmaları tesisinde olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | عدة كاميرات أمنية وصور متعددة أثببت أنك كنت في مؤسسة البحث لأكثر من ساعة |
Kuzey Sudan'daki bir terörist kampına üç yıldan fazla bir süre sızdım. | Open Subtitles | بتطهير صفوفها معسكر إرهابي في شمال السودان لأكثر من ثلاث سنوات. |
Watson, cerrah olmak için on yıldan fazla bir süre çalıştı. | Open Subtitles | درست واتسون لأكثر من اثني عشر عاما لتصبح جراحة |
Bin yıldan fazla bir süre ortaya çıkmadı. | Open Subtitles | ولم يظهر ثانية لأكثر من ألف سنة، |
23 Şubat 1991'de, 1973'de inşa edilmiş olan, Philadelphia'daki 38 katlı bir gökdelen 19 saatten daha fazla bir süre yandı ve yangın 8 kata sıçradı. | Open Subtitles | فى 23 فبراير 1991, ناطحة سحاب من 38 طابقِ فى فيلاديلفيا, بنيت فى 1973 إحترقت لأكثر من 19 ساعة وإنتشرت النيران فى أكثر من 8 طوابق و لم تنهار |
Bir süre sonra adam onu genç bir model için terk etmiş. O da fazla bir süre yalnız ve tek başına kalmış. | Open Subtitles | حيث قام مقاضيتها بفتاة صغيرة* * لهذا كانت وحيدة, لذا لم يطول الأمر |
Kendi kendine çalışarak, on yıldan daha fazla bir süre önce başlamış olduğu, yerçekimiyle elektromanyetizmayı birleştirme arayışına inatla devam etti. | Open Subtitles | يعمل فى خلوة,مستمر بعناد فى مسعاه الذى بدأه منذ أكثر من عقد مضى .ليُوحِّد الجاذبية والكهرو مغناطيسية |