Okulda yetişmiş ve 20 yıldan fazla bir süredir kilisede vaizlik yapan bir papaz olduğum için bu biraz sıradışı ama bu doğru. | TED | هذا غير معتاد بعض الشيئ، حيث أنني رجل دين معمداني، ولدي تدريب ديني وكنت واعظاً في كنيسة لأكثر من 20 عاماً، ولكنها الحقيقة. |
İnsanlar 4.000 yıldan fazla bir süredir çimento üretmek için çeşitli tarifler kullanıyor olsalar da, betonun kendisi şaşırtıcı derecede kısa bir ömre sahiptir. | TED | بينما كان الناس يستخدمون وصفات متنوعة لإنتاج الإسمنت لأكثر من 4,000 سنة، الخرسانة ذاتها لديها عمر قصير بشكل مدهش. |
On yıldan fazla bir süredir bu sıkıntılarla ilgiliyim. | TED | لقد كنت مهتمة بهذه القضية لأكثر من عقد من الزمان. |
Oysa, on yıldan fazla bir süredir aşı adaylarımız vardı | TED | وفي الواقع, نحن نملك تطعيماً مرشحاً ومتاحاً منذ أكثر من عقد. |
On yıldan fazla bir süredir ekonomik anlamda Afrika ülkeleri çoüunluğu Asya kaynaklı yatırımlarla büyüyor. | TED | اقتصاديًا، تنمو الدول الأفريقيية منذ أكثر من عقد الآن، مدفوعة إلى حدٍ كبير من قبل الاستثمارات الآسيوية. |
Bir yıldan fazla bir süredir hastaydı ve yavaşça eriyip gidiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت مريضة لأكثر من عام, وكانت تضمر و تضعُف |
Herşey bir yana, 50 yıldan fazla bir süredir uzaya sinyal yolluyoruz. | Open Subtitles | مع ذلك، لقد كنّا نُصدر ضوضاء لأكثر من 50 عام. |
Dört yüzyıldan fazla bir süredir bu aile sol kanadımızı savunmaktadır. | Open Subtitles | لأكثر من أربعة قرون هذه العائلة خاضت الحروب معنا |
Çoğumuzun bir efsane olduğuna inandığı, 30 yıldan fazla bir süredir bilinen çok gizli bir teşkilat söylentisi var. | Open Subtitles | هم أشيعوا لأكثر من 30 سنة. منظمة لذا سرّ، معظمنا إعتقد بأنّهم كانوا أسطورة. |
Yaşadığınız çilelere, 100 günden fazla bir süredir adada kalmanıza rağmen oldukça sağlıklı gözüküyorsunuz. | Open Subtitles | بالنظر الى ماممرتم به تبدون بمظهر صحي.. رغم تواجدكم على جزيرة لأكثر من مائة يوم |
On yıldan fazla bir süredir Mali İşleri Düzenleme Komisyonunda görev yapıyor. | Open Subtitles | سترين أنه عمل في اللجنة التنظيمية المالية لهذه البلاد لأكثر من عقد من الزمان |
Ayrıca bir de, bir erkekle 24 saatten daha fazla bir süredir görüşmüşsen kız kardeşine asılamazsın. | Open Subtitles | وإن كنت تعرف رجلاً لأكثر من 24 ساعة فأخته خارج المسموح |
Size şöyle söyleyeyim, iki yüzyıldan fazla bir süredir Amerikan Ordusunda son derece aptal erler olmuştur | Open Subtitles | ولكن دعني أضعها لك بهذا الشكل، الجيش الأمريكي لديهِ مُلازمين من الدرجة الأولي أغبياء، لأكثر من قرنين، |
Bunlar 5 yıldan fazla bir süredir bizimle birlikte olan en iyi şefler | Open Subtitles | أنهم أفضل رؤساء صغار كانوا معنا لأكثر من خمس سنوات |
Bir asırdan fazla bir süredir 50 kilo saf altın külçeleri bu soğuk ve karanlık mezarda kurtarılmayı sabırla beklemiş. | Open Subtitles | لأكثر من قرن .. 50 سبيكة من الذهب الخالص عالقة في هذه المقبرة الباردة المظلمة |
Genetik mühendisliğini, türler arasında genlerin aktarımı işleminin 40 yıldan fazla bir süredir şarap, ilaç, bitkiler ve peynirde kullanıldığını açıkladım. | TED | شرحت لهم الهندسة الوراثية، عملية نقل المورثات بين الأنواع، قد استخدمت لأكثر من 40 عاماً في النبيذ، في الطب، في النباتات، في الجبنة |
100 yıldan fazla bir süredir, telefon şirketleri, hükümetlere telekulak desteği sağlıyorlar. | TED | لأكثر من 100 سنة، وفرت شركات الهاتف المساعدة للحكومات للتنصت على مكالماتها . |
On yıldan fazla bir süredir; | Open Subtitles | هذا منذ أكثر من حوالى 10 سنوات .. بسبب تهمة عدم أنهاء طعامة كلة |
Dört yüzyıldan fazla bir süredir... bu aile sol kanadımızı savunmaktadır. | Open Subtitles | عائلتهم دافعت عنا منذ أكثر من أربعة قرون |
Yirmi yıldan fazla bir süredir kimse bana saygı göstermedi. | Open Subtitles | لم يعاملني أحد باحترام منذ أكثر من عشرين عاماً |
Bir seneden fazla bir süredir beslenmemiş 3 bin yaşındaki bir vampirdir. | Open Subtitles | مصاص دماء ذو 3000 سنة لم يتغذى منذ أكثر من عام |