Tulumun üzerindeki belirli kanları bölümlere ayırdık ama ayaklarda herkesin kanından çok fazla miktarda vardı. | Open Subtitles | لقد عزلنا دماء محددة على أجزاء ثوب نوم الطفلة لكن على الاقدام كمية كبيرة من دماء الجميع |
Alıcı piyasası ve haşhaşı olmayan bir ülkede çok fazla miktarda eroinin var. | Open Subtitles | لديك كمية كبيرة من الهيروين في دولة ليس بها أي خشخاش و لا سوق لبيعها |
Ciğerlerinde cok fazla miktarda su buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت كمية كبيرة المياه في رئتيها. قالت غرق. |
Şu benden çaldığın para bir borcun ödemesiydi, ...fazla miktarda bir mal vardı. | Open Subtitles | إذا، المال الذي سرقته كانت دفعة لدَين كمية كبيرة من بضاعة |
Johnson'un dükkanında önümdeydi ve oldukça fazla miktarda gri pazen aldı. | Open Subtitles | لقد سبقتني في جونسون ,وإشترت كمية كبيرة من ملابس داخلية رمادية اللون |
Çok fazla miktarda uyuşturucuyla yakalandı. | Open Subtitles | إنها تعتبر كمية كبيرة من الكوكايين لو كنت انت من يقود السفينة يا صاحبي |
Teknenin çok fazla miktarda karides çekebilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا أود أن يكون القارب قادر على سحب كمية كبيرة من الربيان |
Ya da belki de gereksiz fazla miktarda kullan-at telefon satın almıştır. | Open Subtitles | .. وربما اشترى كمية كبيرة من الهواتف مسبقة الدفع. |
Sergide bile, nanoteknoloji fikri ve nano ölçeklerden, gerçekten çok fazla miktarda verinin işlemesine kadar gidiliyor -- evrenin ve dünyanin haritalandırılması ve etiketlendirilmesi. | TED | وهكذا، وحتى في المعرض من فكرة تكنولوجيا النانو و مقاييس النانو وبدلا من معالجة كمية كبيرة من المعلومات رسم الخرائط ووضع العلامات على الكون و العالم |
Yanımızda aslında oldukça fazla miktarda fıçı getirdik ama onlar da şu an Thames nehrinin dibinde. | Open Subtitles | لقد جلبنا كمية كبيرة في برميل... والتي هي حالياً... في أعماق النهر |