"fazla seçenek" - Translation from Turkish to Arabic

• خيارات كثيرة
• الكثير من الخيارات
• خياراً آخر
• أملك خيار آخر
• من الخيارات على

Fazla seçenek yok. Harridan ve onun şen robotları var.
لا توجد خيارات كثيرة لديك هاريدان وكوادرها اللطيفة

Bibbidi Bobbidi Butik'te çok Fazla seçenek yoktu.
لم يكن هناك خيارات كثيرة في محلات بابادي

Bugün burada olmanın benim için çok zor olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Ama kardeşim Deah, karısı Yusor ve kız kardeşi Razan bana Fazla seçenek bırakmadı.
بلا شك، هذا موقع صعب بالنسبة لي أن أكون هنا اليوم لكن أخي ضياء زوجته يُسر وأختها رزان لم يعطوني الكثير من الخيارات

Şey, bu gurur duyulacak bir şey değil, evlat... ama sen bize bütün hikayeyi anlattın... ve o sana Fazla seçenek bırakmamış.
حسناً إنه لاشيءَ لنفخر به ، يابني ولكنكَ أخبرتنا القصة بأكملها ولكنهُ لم يعطكَ الكثير من الخيارات

Maalesef bize Fazla seçenek bırakmadı. Böyle bir şeyi senden saklaması onun için de kolay olmamıştır.
. للأسف، لم يترك بيدينا خياراً آخر - . حسنٌ، لم يكن سهلاً عليه -

Aslında...ben de Fazla seçenek görmedim.
أنا لم أملك خيار آخر أيضاً

Son on yılda, insanlara hep daha Fazla seçenek sunmanın üç ana olumsuz sonucunu gördük.
في العقد الماضي راقبنا ثلاث عواقب سلبية لعرض الكثير والكثير من الخيارات على الناس

Bize pek Fazla seçenek bırakmıyor.
لا يتَرك لنا هذا خيارات كثيرة للإقتراب منها.

Bu şekilde bana çok Fazla seçenek bırakmıyorsun tatlım.
أنتِ لا تتركين لي خيارات كثيرة هُنا يا عزيزتي

Bu noktaya geldiğimiz için üzgünüm ama bana Fazla seçenek bırakmadın.
آسف لأن الأمور آلت إلى هذا الوضع لكنك لم تدع لي خيارات كثيرة

Şey, çok Fazla seçenek yoktu evlat.
حسنا ، ليست هناك خيارات كثيرة.

Çok Fazla seçenek var ama yalnızca birini seçmeli.
خيارات كثيرة جداً فقط خيار واحد مبهم

Çok Fazla seçenek yoktu, tamam mı?
لم يكن هناك خيارات كثيرة , حسنا ؟

- Ve ciddi şekilde düşünürsek, pek Fazla seçenek de gözükmüyor.
الآن بعد الكثير من التفكير لا توجد أمامي الكثير من الخيارات حسناً

600 dergiyi 10 kategoriye ayırıp ya da 400 dergiyi 20 kategoriye ayırıp sunduğumda 600 yerine 400 dergi size daha Fazla seçenek ve daha iyi bir seçim olanağı gibi görünüyor.
اذا عرضت 600 مجلة وثم قسمتها الى عشرة اصناف مقابل اذا عرضت عليك 400 مجلة وقسمتها الى 20 صنف تعتقدون انني اعطيتكم الكثير من الخيارات وتجربة اختيار افضل اذا اعطيتكم 400 اكثر منها اذا اعطيتك 600

Çok Fazla seçenek yoktu ki.
لم يكن هناك الكثير من الخيارات

- "Bana Fazla seçenek bırakmadın."
- "أنت لم تترك لي خياراً آخر" - أعرف جملتي

Bana Fazla seçenek bırakmadın.
أنكِ لم تتركين لي خياراً آخر

Ama eğer iki tarafa da daha Fazla seçenek vermenin yollarını bulabilirsek, kuralları değiştirmek için yeni bir norm elde ederiz ve böylece olumsuz durumlardan kurtulabiliriz.
ولكن إذا استطعنا إيجاد سبل لتقديم المزيد من الخيارات على حد سواء ، الذي تتيحه لنا مجموعة من القوانين لتغيير القواعد التي تخرجنا من الفخاخ.