Ama sen bir yıldan fazladır evde değilsinki, değil mi? | Open Subtitles | ولكنك لم تكن متواجد في البيت أكثر من عام، صحيح؟ |
Batı Almanya'nın bir nesilden fazladır direttiği istekleri kabul etti. | Open Subtitles | ما كانت تطلبه الغربية ينبغي ذلك منذ أكثر من جيل |
Sen sadece çocuktun. Ben 20 yıldan fazladır evli bir adamım. | Open Subtitles | لقد كنت مجرد طفل إنني متزوج منذ أكثر من عشرين عاماً |
Mevsimsel gripte bu genelde bir kişi. Su çiçeğinde ise üçten fazladır. | Open Subtitles | لذا، للرشح الموسمي عادةً واحد الجدري في الناحية الآخرى، أكثر من ثلاثة |
20 yıldan fazladır insanlarla iç içe. O kadından çocukları var. | Open Subtitles | عاش مع البشر لأكثر من 20 عاماً و أنجبَ أطفالاً منها |
- Yani bu, Dünya üzerinde üç milyar yııdan fazladır var? | Open Subtitles | وجدت على الأرض منذ أكثر من 3 مليارات سنة ؟ أجل |
Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl meydana gelen SUDEP sayısı ani bebek ölümü sendromundan daha fazladır. | TED | هناك المزيد من الموت المفاجئ في الصرع في الولايات المتحدة كل عام أكثر من متلازمة موت الرضع المفاجئ. |
FIREBall üzerinde 10 seneden fazladır çalışıyorum. Şu anda ise üretimini gerçekleştiren harika bir ekibe liderlik ediyorum. | TED | لقد قضيتُ أكثر من عشرة أعوام أعمل على كرة النار والآن، أقود الفريق المكون من الأشخاص المذهلين الذين قاموا ببنائه. |
Bazı insanların müzikal yeteneği daha fazladır diğerlerinin sahip olduğundan fazla müziğin kıymetini bilme yetenekleri vardır. | TED | بعض الأشخاص لديهم قدرات موسيقيّة أفضل بالإضافة إلى قدرة أكبر على تقدير الموسيقى أكثر من الأخرين |
Bu tüm uçak ve gemilerinkinden fazladır. | TED | وهذا ما يعادل أكثر من جميع الطائرات والسفن كلّ سنة. |
O araba 15 yıldan fazladır hurdalıkta. | Open Subtitles | لا سيدتي، تلك السيارة موجودة في ساحة الخردة منذ أكثر من 15 سنة |
Kötü adamlar, iyilerden daima fazladır Mikey. | Open Subtitles | سيكون هناك دائمآ رجال سيئيين أكثر من الجيدين يا مايكى |
20 yıldan fazladır bir senfoni yazmadığımı biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفون بأني لم أكتب سيمفونية منذ أكثر من عشرين سنة؟ |
Yukarıdaki insanlar bu konuda sizden daha fazladır çalışıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال فى الأعلى قاموا بدراسة هذا الأمر أكثر من الذى قمت أنت به |
- Walter Wade'in taşımacılığını yapan oğlu, iki yıldan fazladır ülkeden kaçıyordu, bugünlerde kefaletinin ödenmesini bekliyor... jüriyi masum olduğuna ikna etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ابن المقاول والتر ويد الذي هرب من البلاد قبل أكثر من سنتين، كان خرج بكفالة في إنتظار هذا اليوم. |
İki yıldan fazladır haber yok. Belki de şimdi ona gitmesi için izin vermelisin. | Open Subtitles | لقد مضت أكثر من سنتين ربما حان الوقت لكي تتركيه |
Fermuar da bir aydan fazladır bozuk. Lanet bir çengelli iğne kullanmam gerek. | Open Subtitles | تعطل السحّاب من أكثر من شهر، وعلي أن أستعمل إبرة الأمان اللعينة |
Sıradaki konuğumuz 20 yıldan fazladır dünyaya yemek yapmayı öğretiyor. | Open Subtitles | مرحباً بكم مرة أخرى, ضيفنا التالي يُعلم العالم الطبخ منذ أكثر من 20 سنة |
Bir asırdan fazladır, en büyük dinozor keşifleri Kuzey Amerika ve Avrupa'dan gelmekteydi. | Open Subtitles | لأكثر من قرن مضى، أتت أعظم إكتشافاتٍ للديناصورات من أمريكا الشمالية و أوروبا |
Bir saatten fazladır burada bekliyoruz ve ben arkada oyun oynayan ve kahve içen insanlar görüyorum. | Open Subtitles | نحن نجلس هنا لاكثر من ساعة و عندما انظر من حولي كل ما اراه هو ناس تلعب بالكرة و يحتسون القهوة |
Haydi ama, baba. 3 saatten fazladır buradayız. | Open Subtitles | هيا، يا أبي. نحن هنا منذ ما يزيد على ثلاث ساعات |
Ama bir yoldan fazladır beni yiyip duruyordu. | Open Subtitles | لكن هذا الأمر يقضّ مضجعي لما يربو عن عامٍ. |
Kutu 4000 yıldan fazladır benim biricik yoldaşım. | Open Subtitles | هذا الصندوق كان رفيقي الوحيد لما يزيد عن أربعة الأف سنة |
İki saatten fazladır oturuyorsun tüm içtiğin tek bir kadeh. | Open Subtitles | انظر,لقد ظللت هنا طيله ساعتين, و كل ما طلبته كأس واحد فقط. |